Miss Elizabeth'in Trajik Hikayesi
Yazar: Dave Meltzer
Yazı Tarihi: 12.05.2003
Elizabeth Hulette ve Lex Luger'ın Hüzünlü Hikayesi
Elizabeth Hulette, nam-ı diğer "The Lovely Elizabeth," profesyonel güreş tarihinin en özgün karakterlerinden biriydi. Ne yazık ki, bu rolün arkasındaki kadının 1 Mayıs'taki ölümü, güreş dünyasında çok sık duyduğumuz trajik bir hikayeye dönüştü. 42 yaşındaki Hulette, Marietta, Georgia'daki evinde nefes almada güçlük çektiği için yapılan bir 911 çağrısının ardından kaldırıldığı Kennestone Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Resmi ölüm nedeni toksikoloji raporlarının sonuçlanmasına kadar açıklanmayacak olsa da, çevresindekiler onun da neslinden pek çok güreşçi gibi bir uyuşturucu fazlası kurbanı olduğunu düşünüyor.
O gün, erkek arkadaşı Larry Pfohl (daha çok Lex Luger adıyla tanınan) evlerinde bulunan büyük miktarda uyuşturucu nedeniyle tutuklandı. Luger, 13 ağır suç ve bir hafif suçla suçlanarak 25.000 dolarlık kefaletle serbest bırakıldı. Ayrıca, 19 Nisan'da Hulette ile yaşadığı bir şiddet olayı ve 21 Nisan'da bir arabaya arkadan çarptığı bir trafik kazası nedeniyle de soruşturma altındaydı.
İki Yıldızın Yükselişi ve Düşüşü
Elizabeth Hulette, 1980'lerin sonunda WWF'de "Macho Man" Randy Savage'ın zarif ve sessiz menajeri olarak güreşin altın çağına damga vurmuştu. Japonya dışında, belki Sable hariç, güreş tarihinin en sevilen kadın figürüydü. Beklenmedik şöhreti hiçbir zaman kibirli davranışlara dönüşmedi; aksine, genç kızların idolü ve bir neslin ilk aşkı oldu. Ancak 1996'da WCW'ye dönüşü aynı etkiyi yaratmadı. Vince McMahon, Sable ile benzer bir rol denese de, zamanla kadın güreşçilerin "seyirlik nesne" haline gelmesinin önünü açtı.
Lex Luger ise, doğuştan gelen fiziksel üstünlükleriyle güreş dünyasının en büyük yıldızı olması için yetiştirilmişti. İlk maçından itibaren ana etkinliklerde yer aldı, hatta Southern Heavyweight şampiyonluğunu kazandı. Ancak güreşe saygısızlığı ve meslektaşlarına tepeden bakan tavrı nedeniyle pek sevilmedi. WCW'de dünya şampiyonu olduğu dönem, şirketin en kötü zamanlarından biriydi. 1992'de güreşi bırakıp McMahon'ın World Bodybuilding Federation'ına geçti, ancak bu girişim başarısız oldu.
Kaybedilen Bir Efsane ve Yıkılan Bir Hayat
Hulette'nin ölümü, güreş dünyasında madde bağımlılığının yol açtığı trajedilerin bir yansımasıydı. Luger ise, bir zamanların "mükemmel atleti" olarak başladığı kariyerini kişisel sorunlarla tüketmişti. İkisinin hikayesi, şöhretin karanlık yüzünü ve güreş endüstrisinin acımasız gerçeklerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Elizabeth, masumiyetin ve zarafetin simgesi olarak hatırlanırken, Luger'ın adı ise hep bu trajediyle anılacak gibi görünüyor.
Lex Luger'ın WWF Macerası ve Çöküşü
1993'te, Vince McMahon'ın vücut geliştirme şirketini kapatmasının ardından WWF'ye dönen Luger, bu kez Bobby Heenan'ın menajerliğinde "The Narcissist" adıyla kötü karakter olarak başladı. Ancak beklenen ilgiyi göremeyince, Hogan'ın yerine "yeni Amerikan kahramanı" yapılmak istendi. Üzerine ABD bayraklı desenler giydirilip "Lex Express" otobüs turuna çıkarıldı. Devasa rakibi Yokozuna'yı havaya kaldırıp fırlatmasıyla yıldızlaştırılmaya çalışılsa da, izleyiciyle bağ kuramadı. McMahon, WrestleMania X'te onu şampiyon yapmayı planladı ancak son anda Bret Hart'ı tercih etti. Luger, Davey Boy Smith ile kurduğu Allied Powers takımında sıradanlaştı ve bir süre sonra şirketten ayrıldı. Meslektaşları, onun küçük güreşçilerin yeni hareketler öğrenme çabalarıyla dalga geçtiğini, kendisinin sadece temel hareketlerle bile hep daha büyük bir yıldız olduğunu söylediğini anlatırdı.
WCW Günleri ve Çöküş
1995'te WWF'yi hiç uyarmadan terk edip WCW'nun ilk Nitro yayınında Hulk Hogan'ın karşısına çıkması, McMahon'la arasını iyice bozdu. WCW'nun 2001'de kapanmasıyla güreş kariyeri fiilen sona erdi. 2002'de World Wrestling All-Stars'ın Avrupa turuna katıldığında 305 pound ağırlığıyla hareket kabiliyetini neredeyse tamamen kaybetmişti. Aşırı terlemesi, sürekli şikayetleri ve antrenörlerin "GH gut" dediği şişkin karın yapısıyla dikkat çekiyordu. Tur sırasında Sting'i yenip NWA Dünya Şampiyonu olsa da, organizasyonun sabrını tüketince son maçında kemeri aynı Sting'e bırakmak zorunda kaldı. Elizabeth ise bu turda otel odasından neredeyse hiç çıkmadı. Şişkin görüntüsü ve tuhaf davranışları, onun da kötü durumda olduğunu gösteriyordu.
Son Perde
Luger, McMahon'ın fiziksel görünüşe verdiği önemi bildiğinden bir gün WWF'ye döneceğini ummuştu. Ancak WCW'nun son dönemindeki profesyonellikten uzak tavırları ve bağımlılık sorunları, kapıların bir daha açılmamasına neden oldu. NWA TNA'nın tekliflerini "kendine yakıştıramadı" diyerek reddetti. Elizabeth'in ölümü ve Luger'ın düşüşü, güreş dünyasının parlak ışıklarının ardındaki karanlığı bir kez daha gözler önüne serdi. İkisi de bir zamanlar zirvedeyken, kişisel mücadelelerinde yenik düşen isimler olarak tarihe geçtiler.
Elizabeth ve Luger'ın Düşüşünün Perde Arkası
Hulette ve Luger'ın sorunlarının temelinde ne yattığı tam olarak bilinmiyor. WCW döneminde Hulette de tıpkı Luger gibi aşırı fitness takıntılı hale gelmişti. Luger'ın performans artırıcı ilaçlar dışında uyuşturucu kullandığına dair somut bir kanıt yoktu; herkesten bunu ustalıkla gizliyordu. ECW'den gelenlerin bile şaşırdığı bir uyuşturucu kültürünün hakim olduğu WCW'de, Luger uçaklarda ya da kamera önünde asla kontrolünü kaybetmiş gibi görünmüyordu.
Ancak WCW'nun kapanmasıyla her şey değişti. Luger, eşi Peggy'den ayrıldı ve Hulette ile evlenmeyi planlıyordu. Fakat ikisi de spor salonuna gitmeyi bıraktı. Luger'ın yaşlanma korkusu yaşadığı, kalabalıkların enerjisini özlediği (gerçi güreşi hiç sevmediği biliniyordu, bu onun için sadece iyi para kazandıran bir işti) söylentileri yayıldı.
Polis Kayıtlarındaki Alarm Verici İşaretler
Elizabeth'in Ölümü ve Sonrası
Hulette'nin ölümünün ardından yapılan aramada Luger'ın evinde yüzlerce steroid (testosteron, Dianabol), Xanax, Vicodin ve büyüme hormonu (Saizen) ele geçirildi. 14 ayrı suçlamayla karşılaştı.
Hulette'nin annesi, kızının ölümünden güreş dünyasını sorumlu tuttu. Cenaze töreni ya çok gizli yapıldı ya da hiç yapılmadı. Güreşçilerden gelen çiçekler bile istenmedi.
Elizabeth'in Güreşle Tanışması: Kentucky'nin Yeraltı Savaşları
Frankfort, KY'li genç Elizabeth, Randy Savage'a hayrandı. Savage, babası Angelo Poffo'nun sahibi olduğu International Championship Wrestling'de (ICW) yerel bir efsaneydi. ICW, NWA'nın bölgesel şirketlerine karşı "outlaw" (yasadışı) bir promosyondü. Savage ve arkadaşları, rakip şirketlerin (Jerry Jarrett, Nick Gulas) yıldızlarını televizyonda alaycı promolarla yerin dibine batırıyordu. Hatta bir keresinde Bill Dundee'ye silah çekilmiş, kavga sırasında Savage silahı kapıp Dundee'nin çenesini kırmıştı. Bu olay, Jarrett tarafını rezil etmişti. İşte Elizabeth'in aşık olduğu dünya buydu: kirli rekabetlerin, silahlı kavgaların ve acımasız promoların dünyası. Sonunda o dünya onu yuttu.
Elizabeth Hulette, babasız büyüyen bir kızdı ve hayatının ilerleyen dönemlerinde güvendiği kişilere anlattığına göre, kontrolcü erkeklere ilgi duyuyordu. Onu tanıyan hiç kimse hakkında olumsuz bir şey söylemese de, gerçek hayat hikayesinin anlatılması durumunda büyüleyici bir televizyon filmi olabileceği belirtiliyordu. Kendisinden dokuz yaş büyük olan Randy Poffo ile çıkmaya başladı, boşandıktan hemen sonra Miami'li avukat Cary Lubetsky ile birlikte oldu ve onun için Yahudiliğe geçti. Daha sonra Lex Luger ile bir araya geldi ve ikisi birlikte son aylarda korkutucu bir düşüşe girene kadar fitness manyağı oldular.
Elizabeth, Poffo ile ilk tanıştığında, Poffo ikinci nesil kadın güreşçi Debbie Combs ile birlikteydi. Hikayeye göre, Poffo ile ilk tanıştığında Elizabeth kiloluydu. Onu kazanmak için kilo vermesi gerektiğini düşünerek zayıfladı, çarpıcı bir güzelliğe kavuştu ve ikili bir araya geldi. Küçük bir organizasyon olan ICW'de hızla aile işinin bir parçası haline geldi. Şovlarda program satıyor ve ofis işlerine yardım ediyordu. 1983 yılına gelindiğinde, yerel TV şovlarını sunan ve video klipleri tanıtan güzel yüz olarak kameraların karşısına geçmişti. Ancak şirket, aynı şehirlerde faaliyet gösteren Jarrett'ın organizasyonunun popülaritesiyle başa çıkamadı. Elizabeth ve Randy, 30 Aralık 1984'te resmen evlendiler.
Sonunda, Angelo Poffo, Jerry Jarrett'ı arayarak daha önce gerçek düşmanlıklar üzerinden para kazanmayı denemek istedi. Dönemin en ustaca hazırlanmış angle'larından biri olan bir tür interpromosyonel kavga başlatıldı. Savage'ın davetsiz bir şekilde Memphis televizyon şovunu ele geçirdiği görüldü ve bu, her iki şirketin de en büyük isimleri olan Lawler ile Savage arasında kazançlı bir maç serisine yol açtı. Lexington'da, yıllardır bu kavgayı izleyen hayranlar, şehirde akıllarda kalan en büyük kalabalık olan 8.000'den fazla kişiyi çekti. Memphis'te de birkaç hafta boyunca 8.000'den fazla seyirci toplandı.
Memphis bölgesinde çalışırken, o dönem WWF'nin booker'ı olan George Scott, Savage'ın bir kasetini gördü ve Savage büyük bir push ile WWF'ye getirildi. Savage o kadar büyük bir üne sahipti ki McMahon, onu getirmeden önce tanıdığı kişileri arayıp bilgi alıyordu. Bir Cumartesi sabahı Memphis televizyon çekimlerinde güreşirken, o sırada Memphis'ten ayrılıp WWF'ye geçen Jimmy Hart'tan bir telefon aldı ve park alanına giderek konuştu. Hart, ona WWF'nin ilgilendiğini söyledi. Savage ne kadar yetenekli olursa olsun, outlaw şovlarda çalışırken hiçbir zaman büyük para kazanamamıştı.
O günlerde, heel'ler büyük ölçüde Hulk Hogan'a yenilmek için getiriliyordu. Savage, diğerleri kadar yetenekli olsa da, başlangıçta Hogan'a karşı heel olarak çekecek kadar büyük olmadığı düşünülüyordu. Ancak bu, Hogan'ın tüm zamanların en başarılı rekabetlerinden biri haline geldi ve Hogan'ın programları arasında en iyi iş yapan maçlardan oldu. O dönemde tüm büyük heel'ler genellikle çeşitli heel menajerlerle eşleştiriliyordu, ancak Savage menajersiz geldi. Şirketteki tüm menajerlerin Savage'ın hizmetleri için teklif verdiği bir angle yapıldı ve bu, onu daha büyük ama daha az atletik heel'lerden daha özel göstermeye yaradı. Angle birkaç hafta sonra sonuçlandığında, Savage menajerini tanıttı ve herkes, 45 kiloluk, tanınmayan, şık giyimli bir kadının ringe geldiğini görünce şaşırdı. Spiker Bruno Sammartino'ya, "Bu bir tür film yıldızı olmalı" dedirten bir replik verildi.
Elizabeth'in orijinal fikri, yeni bir heel menajer olmaktı. Güzel bir kadın, ancak bir pembe dizi karakteri gibi, sert bir iş kadını olacaktı. Bazıları, Elizabeth'in güreşteki kadın karakterlerin önünü açtığını söyleyecektir, ancak bu doğru değildir. 50'lerde Buddy Rogers, Gorgeous George ve The Sheik gibi üst düzey heel'ler için birkaç kadın valet olsa da, 60'lar ve 70'lerde kadınlar çoğunlukla güreşçiydi. Indiana'da Paul Christy'nin eşi Bunny Love, Cowboy Frankie Laine'in eşi Linda veya Bobby Shane'in eşi Sherri gibi birkaç bölgesel istisna vardı, ancak kadınlar kendi başlarına yıldız olmaktan çok aksesuar olarak görülüyordu.
Güreşte kadınların modern rolü, Jimmy Garvin'in 1983'te Valerie French'i (Sunshine) Texas'a getirmesiyle başladı. O yıl Dallas'ta olan hemen hemen her şov büyük ilgi gördü ve bu da farklı değildi. Booker Ken Mantell, Garvin'in gerçek eşi Patty Williams'ı Precious olarak getirerek, Sunshine'ı babyface yaptı ve Chris Adams ile eşleştirdi. Dörtlü arasında bir kavga başladı ve anında büyük ilgi gördü. Bu, Mantell'in booking imzası haline geldi, ancak bunu o kadar uzun süre yaptı ki artık etkisini yitirdi. Kısa süre sonra, Texas'ta Missy Hyatt ve Nickla Roberts, Mid South'ta Dark Journey, AWA'da Sherri Martel gibi her yerde menajer olarak çalışan kadınlar vardı. Roberts, ulusal düzeyde Crockett'te WTBS'de Tully Blanchard'ın "Perfect 10, Baby Doll"ı olarak yer aldı.
WWF bu trende katılmak istedi ve en büyük yıldızı yarattı, çünkü Elizabeth, mümkün olduğunca açık giyinen ve bir erkek güreşçiden diğerine atlayan tipik güreş kadınından tamamen farklı bir şekilde portre edildi. Hemen, orijinal heel planları rafa kaldırıldı. Hayranlar ona hemen ısındı ve Savage/Elizabeth dinamiği, onun en güzel, zarif ama tamamen ulaşılabilir bir kadın olarak portre edilmesine dönüştü. O, bir anlamda güreş dünyasının Prenses Diana'sıydı ve ironik bir şekilde gerçek hayat hikayeleri ve trajik sonları benzerdi. Savage, onun kıskanç, takıntılı ve baskıcı erkek arkadaşıydı ve bu durum ironilerle doluydu. Ünlü bir angle'da, kariyerinin sonlarına doğru olan George Steele, Elizabeth'e aşık oldu. Savage-Steele maçları ringde başyapıt olmasa da, Steele'in o dönemki rolü olan çirkin, basit, zar zor konuşabilen ama bu güzel kadına aşık olan bir adam olması, dinamiği daha da güçlendirdi. Çoğu güzel kadın bu çirkin canavarı reddederdi. Ama Elizabeth ona nazik davrandı. Ancak sadece nazik davranmasına ve hiçbir romantik ilgi göstermemesine rağmen, erkek arkadaşı kıskançlık krizleri geçiriyordu.
Kameralar kapalıyken de durum aynıydı. Savage'ın kıskançlığı güreş dünyasında efsaneviydi. Savage ona göz kulak olmadığı zamanlarda, bir road agent, hakem veya güvendiği yaşlı bir ofis çalışanını yanına verirdi, böylece diğer güreşçilerin ona fazla yaklaşmasını engellerdi. Savage bazen ringe gidip gelirken ona dokunmaya çalışan hayranları kovalayıp onlara vururdu. Daha az önemli yıldızlar, hayranlarla ilgili daha küçük eylemler nedeniyle şirketten kovulmuştu.
Elizabeth'in popülaritesi arttı ve Hogan hariç, Savage-Elizabeth ikilisi 1985'teki ilk çıkışlarından kısa bir süre sonra şirketin en büyük tam zamanlı aktı. Karakteri, o zamana kadar güreşteki herhangi bir kadın karakterden çok daha başarılıydı. Hogan hayranların hayran olduğu bir süper kahramanken, Elizabeth muhtemelen o dönemde işte en sevilen karakterdi. Savage sonunda Elizabeth'i kurtararak babyface oldu ve güreşin kraliyet çifti, Savage'ın 27 Mart 1988'den 2 Nisan 1989'a kadar WWF şampiyonluğunu elinde tuttuğu bir yıl boyunca zirvede kaldı.
Savage bu dönemin çoğunda babyface idi, ta ki güreş tarihinin en ünlü ve başarılı angle'larından biri gerçekleşene kadar. Hogan, Andre the Giant ile yaptığı no contest sonucu WWF şampiyonluğu turnuvasından elendi, Savage ise finalde Ted DiBiase'yi yenerek şampiyon oldu. Hogan şampiyonluk zaferine yardım etti ve maç, Hogan ve Savage'ın Elizabeth'i gerçek şampiyonmuş gibi havaya kaldırmasıyla sona erdi. Yaklaşık bir yıl sonra gerçekleşecek bir angle'ın tohumları atıldı: Hogan Elizabeth'i kutlarken elini onun kalçasına koydu ve Savage'ın attığı kısa ama anlamlı bakış, bir yıl sonraki WrestleMania ana etkinliğinin temelini oluşturdu.
Hogan "No Holds Barred" filminden döndüğünde, Elizabeth Hogan ve Savage'ı "The Megapowers" adlı bir takımda bir araya getirdi. Bu isim, Dusty Rhodes'un Nikita Koloff ile olan takımı için bulduğu "The Super Powers" adının bir parodisiydi. İkisinin birleşmesi 11 Kasım 1987'de Saturday Night's Main Event için çekildi. Savage, Bret Hart ile teke tek maç yaptı ve kazandıktan sonra Honky Tonk Man, Jim Neidhart ve Hart tarafından saldırıya uğradı. Elizabeth arka alana koştu ve Hogan'ı kurtarması için dışarı sürükledi, ikisi el sıkıştı.
İlk SummerSlam'de 29 Ağustos 1988'de Madison Square Garden'da, ikisi heel spiker Jesse Ventura'nın hakem olduğu Andre the Giant ve DiBiase'ye karşı takım oldu. Maç öncesi hype'ın çoğu, popülaritesinin zirvesindeki Elizabeth üzerineydi. Elizabeth bir bikini posterinde Savage ile poz vermiş olsa da, televizyonda her zaman bir baloya gidiyormuş gibi şık giyinirdi. Son derece popüler ama kendini beğenmeyen, popüler olmayan erkeklere de iyi davranan bir homecoming queen'di. Maçın teaser'ı, işler kötüye giderse Elizabeth'in şık kıyafetlerinin altında bir bikini giyeceğiydi. Heel'ler maçı kontrol ederken Elizabeth apron'a çıktı, eteğini çıkardı ve bikini altlığıyla heel'leri büyüledi. Hogan ve Savage çizgi filmlerdeki gibi el sıkıştı, geri dönüş yaptı ve maçı kazandı.
1989'a gelindiğinde, Hogan vs. Savage maçı için Savage tekrar heel oldu ve Hogan'ın Elizabeth'le olan "iş" ilişkisini kıskanmaya başladı. Büyük angle 3 Şubat 1989'da Milwaukee'de NBC'nin canlı prime time özel yayınında çekildi. Program 11.6 reyting aldı ve ABD'de şimdiye kadar yayınlanan en çok izlenen ikinci güreş programı oldu. Megapowers, Hogan'ın feuda tutuştuğu Big Bossman ve Savage'ın şampiyonluk maçları yaptığı One Man Gang'in yeni gimmick'i olan "kendini siyah sanan" Akeem ile karşılaştı. Maçtan çok birkaç önemli spot vardı. İlk spotta Akeem Savage'ı iplerden attı ve Savage bir tür tope yaparak Elizabeth'e çarptı. Elizabeth daha önce hiç fiziksel olarak olaya karışmamıştı ve 107 kiloluk bir güreşçinin füze gibi üzerine geldiği vahşi bir bump yedi. Baygın düştü, Hogan onu kaldırdı ve arka alana taşıdı. Sonraki sahnede geçici bir hastane odasındaydı. Televizyondaki sonraki 15 dakika boyunca Savage iki adam tarafından hırpalanırken Elizabeth'in bilincinin kapalı olduğu, ciddi şekilde yaralandığı ima edildi. Hogan odada ağlıyor, doktorlara "Onu kurtarın" diye yalvarıyordu. Sahne güreş standartlarına göre bile kötü oyunculuk örnekleriyle doluydu. Elizabeth hiçbir zaman iyi bir aktris değildi, Hogan ise en iyi günlerinde bile abartılıydı. Üstelik bu canlı yayındaydı. Bir reklam arasından döndüklerinde Hogan kameraların açık olduğunu bilmiyordu ve tüm ülke onun "Tizime (time) countdown" istemesini duydu. Sonra aşırı abartılı bir şekilde ağlayarak "Doktor lütfen ölmesine izin verme" ve "Randy bunu kastetmemişti" diye bağırdı. Sonunda bir Rocky filminden fırlamış gibi Elizabeth uyandı ve ilk sözleri "Git Randy'ye yardım et" oldu. Hogan Savage'ı kurtarmak için ringe koştu. Savage onu görünce Elizabeth'i kaçırdığını ve ikisinin de onu terk ettiğini düşünerek Hogan'a tokat attı ve onu bırakıp gitti. Hogan ringde iki dev heel ile baş başa kaldı. 15 dakika boyunca kameralar maçı göstermedi ama Hogan'ın iki adamla kaldığını gösterdi. Superman dönüşünü yaptı, Akeem'i legdrop ile tuş etti, Bossman'ı menajeri Slick'e kelepçeledi ve hastane odasına koştu.
Oyunculuk bu noktaya kadar berbattı ama Savage her şeyi kurtardı. Savage Hogan'ı şampiyon olduğu için kıskanmakla suçladı ve Hogan'ın Elizabeth'e göz koyduğunu söyledi. Sonunda Hogan'ı şampiyonluk kemeriyle arkadan vurdu. Elizabeth biraz iyileşmişti ve Hogan'ın üzerine kapanarak onu teselli etti. Sonra Savage o dönem için şok edici bir söz söyledi: "Kalk oradan yoksa seni de Hogan gibi yere sererim!" Bu tek cümleyle inanılmaz bir heel heat'i yakaladı. Savage'ın Elizabeth'e kemerle vuracağı ima edildi ama buna gerek kalmadı. Onu sertçe itti ve Hogan'ın peşinden gitti. Hogan'ın en iyi arkadaşı ve takım ortağı Brutus Beefcake kurtarmaya geldi ama Savage onu da devirdi ve öfkeyle oradan uzaklaştı.
Hogan, 2 Nisan 1989'da Atlantic City'deki Wrestlemania V'te Savage'dan şampiyonluğu geri aldı. Trump Plaza'da bilet fiyatlarının artırılması sayesinde bu maç, ABD güreş tarihinde o ana kadarki en büyük live gate'i elde etti. Daha fazla evde PPV olması nedeniyle Hogan-Andre maçının rekorunu da kırarak 600.000'den fazla satışla tüm zamanların rekorunu kırdı. Tahmini 18.9 milyon dolar toplam gelir, o tarihe kadarki en büyük güreş şovuydu.
Maçta Elizabeth ringside'da ama tarafsız köşede duruyordu ve maç sonunda kimi seçeceğine karar verecekti. Herkes Savage'ı şirketin en büyük heeli olarak görse de, o hala Savage'ın iyi yönlerini görüyordu. Savage ring dışında kötü bir bump aldığında Elizabeth yardım etmeye çalıştı ama Savage ona bağırdı. Sonra Hogan Savage'ı posta vurmaya çalıştı ama Elizabeth araya girdi. Bu Savage'ın Hogan'ı posta vurmasını sağladı ama Elizabeth Savage'ın Hogan'a saldırmasını engelledi. Savage Elizabeth'e ringside'dan ayrılmasını emretti ve Hogan geri dönüp yüzüne foot ve legdrop ile maçı kazandı. Elizabeth Wrestlemania'dan sonra bir süre Hogan'ı menajerlik yaptı ama bu dinamiği sürdüremedi ve güreşten kayboldu.
Büyük bir soap opera anı olarak, 23 Mart 1991'de Wrestlemania VII'de reklamsız bir şekilde geri döndü. Savage, Hogan-Sgt. Slaughter ana maçının altında Ultimate Warrior ile "loser must retire" maçı yapıyordu. Savage aslında emekli olmayı düşünüyordu ve ikisi de Elizabeth'in çok istediği ama hiç sahip olamadığı bir aile kurmaktan bahsediyorlardı. Sherri Martel tarafından menajerlik edilen Savage yıllardır heel olmasına rağmen, beyaz kovboy şapkasıyla çıkarak sempatik bir şekilde ayrılacağı belliydi. Başparmak ameliyatından sonraki ilk maçında kartı çaldı. Maç sırasında ringside'da gösterilen Elizabeth, Savage'ın kaybetmesinin ardından Sherri'nin saldırısına uğrayan Savage'ı kurtarmak için ringe girdi ve büyük bir sarılma ve öpüşme sahnesi yaşandı. Bu o kadar iyi yapılmıştı ki şirket tarihindeki en çok gözyaşı dökülen anlardan biri oldu.
Babyface olan Savage, McMahon ve Roddy Piper ile üç kişilik yorumcu ekibindeydi. Yaz boyunca McMahon ve Piper storyline'de Savage'ı Elizabeth'e evlenme teklif etmesi için zorladı. Sonunda teklif etti. "The Match Made in Heaven" adı verilen düğün, 26 Ağustos 1991'de Madison Square Garden'daki SummerSlam PPV'sinin ana etkinlik pozisyonundaydı. Garip bir durumdu çünkü canlı izleyicilerin çoğu ayrıldı ve erkek izleyiciler pek umursamadı. Kadın hayranlar için bu en büyük olaydı ve birçok kadın hayran gerçek bir düğünmüş gibi ağlıyordu. Büyük angle, düğün töreninden sonra Elizabeth'in bir hediye paketini açıp içinden bir yılan çıkması ve korkudan ölmesiydi. Bu, Savage'ın emekliliğinden dönüp Jake Roberts ile feuda girmesine yol açtı.
Son WWF angle'ı, 5 Nisan 1992'deki Wrestlemania VIII'de yarı finaldeydi. Ric Flair bu sırada WWF şampiyonuydu ve angle, Elizabeth ile Savage tanışmadan önce birlikte olduklarını övünmesiydi. Flair inanılmaz promo yeteneğiyle "She was mine before she was yours" repliğini tekrarladı. Flair ve menajeri Curt Hennig, Wrestlemania'da Elizabeth'in çıplak bir fotoğrafını göstereceklerini iddia etti ama bu büyük hype'lanmasına rağmen şovda hiç gösterilmedi. Savage şampiyonluğu geri aldı ve kraliyet çifti tekrar zirvedeydi. Ama uzun sürmedi.
Savage'ın ona sahip çıkma hikayeleri efsaneydi. WCW günlerinde Bobby Heenan, Elizabeth onunla konuşmaya geldiğinde bir TV yemeği reklam şarkısı olan "How do you handle a hungry man" şarkısını söylerdi. Elizabeth Heenan'a, Savage'ın yoldayken her gece için bir TV yemeği aldığını çünkü onun evden çıkmasını asla istemediğini anlatmıştı. Bir başka hikayede, Elizabeth, Savage, Davey Boy Smith ve eşi Diana bir otelin havuzundayken iki açıkça eşcinsel erkek iki kadınla konuşmaya geldi. Elizabeth'i tanıyıp televizyondaki Elizabeth olup olmadığını sordular ve o da evet deyip onlarla konuşmaya başladı. Havuzda olan Savage bunu görüp ona bakarak "Liz, havuza gel" dedi. Elizabeth'in anlattığı hikayelerden biri de cabrio bir arabası olmasına rağmen Savage'ın asla üstü açık kullanmasına izin vermemesiydi çünkü erkeklerin ona ıslık çalmasını istemiyordu. Diğer hikayeler o kadar da masum değildi.
Gerçek hayat araya girdi. Elizabeth o yaz ilişkiden ayrıldı ve WWF'den sessiz sedasız, bir daha dönmemek üzere ayrıldı. Bu aynı zamanda Hogan ve Savage arasında yıllarca sürecek bir gerilime neden oldu. Savage, Hogan ve eşi Linda'nın Elizabeth'i onu terk etmeye teşvik ettiğini düşünüyordu, ister doğru olsun ister olmasın. Elizabeth sonunda onu terk ettiğinde Hogan'ların evinde saklandı. Güney Florida'da Hogan'ın Mr. Nanny filmini çektiği sırada tanıştığı Miami avukatı Cary Lubetsky ile hızlıca bir ilişkiye başladı ve oraya taşındı.
Süperstardan hiçbir şeye dönüştü ve güreş dünyasıyla neredeyse hiç iletişim kurmadı. Birkaç ay önce büyük bir televizyon yıldızıyken, Güney Florida'daki Aventura Alışveriş Merkezi'nde bir giyim mağazasında satış elemanı olarak çalışıyordu ve "Ne oldu..." güreş trivia sorusuna dönüştü.
1995 yılında güreşe geri dönme arzusuyla yanıp tutuşan Elizabeth, WCW house show organizatörü Zane Bresloff ile iletişime geçti. Bresloff onu Jacksonville'e gelip WCW yönetimiyle tanışması için yönlendirdi. Ancak yaşının büyük olduğu, yeterince iyi görünmediği ve kadroda yer olmadığı gerekçesiyle reddedildi. O dönem booker olan Kevin Sullivan, eşi Nancy'yi şirkete geri getirmeye çalışıyordu ve o zamanın düşünce yapısına göre birden fazla kadına yer yoktu. Hatta "Yeni Elizabeth" olarak Nancy'nin Savage'ı menaje etmesi fikri bile dolaşıyordu. Ancak birkaç hafta sonra Eric Bischoff, onun dönüşünün reytinglere katkı sağlayacağını ve Savage ile yapılabilecek angle'ları düşünerek fikrini değiştirdi.
23 Ocak 1996'daki Clash of Champions'ta, neredeyse dört yıl sonra ilk kez televizyona çıkan Elizabeth'in dönüşü 4.5 reyting aldı ve TBS tarihinin en çok izlenen üçüncü güreş programı oldu. Dönüşü aynı zamanda WCW'ya eski bir WWF yıldızını kadrosuna kattığı için övünme hakkı verdi. Ancak o artık daha yaşlıydı ve hala çok çekici olmasına rağmen, güreş değişmişti, o da değişmişti. Yeni ve daha büyük bir göğüs ameliyatıyla, yakında kadın performansçılarla dolacak bir işte artık sadece kalabalıktaki bir yüzdü. Savage ile yaptığı angle'ların arkadaşlarına çok zor olduğunu itiraf etti. Sonunda Ric Flair ile heel oldu ve daha sonra NWO'da Eric Bischoff ile yer aldı. 1996 başlarındaki Flair vs. Savage programı, Elizabeth'in de dahil olduğu angle'larla WCW house show'larında canlanmanın ilk işaretleri oldu.
Bir maçta topuklu ayakkabısını silah olarak kullanmayı planlarken yaptığı hata bir haftalığına güreş dünyasının alay konusu olsa da, genel olarak sadece kalabalıktaki bir yüzdü. Sonunda Aralık 1997'de Lubetsky ile evlendi. Ancak kısa süre sonra Luger ile ilişkisi başladı. WCW'da eski kocasıyla aynı şirkette çalışmanın stresi üzerine, Savage'ın yeni sevgilisi Gorgeous George'u (Stephanie Bellars) tanıtması üzerine Elizabeth'in bir dizi estetik operasyon geçirdiği gözlendi. Nisan 1999'da boşanması resmiyet kazandı. WCW'daki zamanının çoğunda genellikle televizyon şovlarında çalıştı ve South Miami Beach'te bir giyim mağazasında işe devam etti.
Vince Russo'nun yönetiminde Luger ve Elizabeth sık sık yönetimle ters düştü. Ömür boyu WWF hayranı olan Russo için Elizabeth'ten geriye kalan tek şey, onu iç çamaşırlarıyla gösterecek bir angle'dı - ki bu güreş hayranlarının hiç görmediği bir şeydi ve Russo'nun yaş grubundaki birçok hayran onu on yıldan fazla bir süredir böyle görmeyi arzuluyordu. Bu noktada Elizabeth neredeyse 40 yaşındaydı ve bunu yapmak istemeyeceği kesin olsa da, Luger hala önemli bir isim olarak onun soyunmasını veya güreşmesini gerektiren her türlü fikri reddediyordu. Luger o kadar zor biriydi ki ikisi de bir süreliğine maaşlı izne gönderildi. WCW kapılarını kapatmadan hemen önce sözleşmesi sona erdiğinde serbest bırakıldı ve sonunda Luger uzun süren evliliğini bitirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder