Çeviri: Dave Meltzer'in Giant Baba Biyografisi

 Dave Meltzer her büyük ölümden sonra ölen güreşçiler için biyografi yazıyor. Bende favori yazım olan Giant Baba bölümünün 2. kısmını çevirdim. Yazının bu kısmında yazmıyor ama belirtmek istedim. Giant Baba ölmeden birkaç hafta öncesine kadar hayatında 1 kere maç kaçırmıştı ve böyle bir üne sahipti. Ölümü kanser yüzünden oldu ve bu basın tarafından gizlendi.


Yazan: Dave Meltzer
Yayınlanma Tarihi: 8 Şubat 1999


Shohei Baba, 23 Ocak 1938'de Orta Japonya'da Niigata yakınlarındaki küçük bir şehir olan Sanjyo'da doğdu. Kendisi Sanjo High'ın atıcı takımın en iyisiydi ve beyzbol takımlarından Yomiuri (Tokyo) Giants tarafından izlendiği için yerel ün kazanmıştı. Lisenin ilk yıllarında yani 16 yaşında kontrat imzaladı ve okulu bırakmak zorunda kaldı. Major lig kariyeri oldukça dikkat çekiciydi çünkü kendisi o zamana kadar beyzbol oynayan en uzun adam olmuştu. Kendisinin 50'li yıllardaki takımın parçası olduğu kabul edilsede kendisi totalde 3 maça çıkmış. 1957 yılında ilk maçı kaybetmelerinin ardından alt lige geri yollanmış. Takım arkadaşlarından bir tanesi şu anki (1999) Giant'ın menajeri olan ülke tarihinin en ünlü beyzbol oyuncusu Shigeo Nagashima idi. Kendisi hafta boyunca Giant Baba ile olan anılarını medyaya anlattı. Giants kendisini 1959'da serbest bıraktı ve sonraki sezon için Taiyo Whales ile anlaştı. Efsaneye göre kendisi bir gün küvette düştü ve sinirlerini yok etti. Bu onun kariyerinin sona erdiği anlamına geliyordu.



Onu bir TV ya da film starı yapmak gibi bir ilgi vardı ama az bilinmesine rağmen o zamanlar villain monster rollerini oynayabilecek az aktör bulunuyordu. Bunlara rağmen Baba rol tekliflerini kabul etmedi ve bunun gibi rolleri oynamak istemedi. Bunun yerine o zamanlar ulusal bir kahraman olan JWA'in sahibi Rikidozan'ın yanına geçti. Rikidozan genelde bir salonda yabancıları (çoğunlukla Amerikalıları) yenen ve maçları puroresu denilen programda yayınlanan bir efsaneydi. Rikidozan o zamanlar işini güçlü tutmayı farkettiği zamanlara gelmişti yani tahtının halefini yetiştirmek istiyordu. Giant Baba 1960'da Rikidozan'ın dojosuna geleceğin 2 yıldızından birisi olarak girdi. Dojoya giren diğer star ise Brezilyada yaşayan ve lisede ün yapmış olan Kanji Inoki olmuştu. İkisi Rikidozan'ın altında eğitime başladılar ve debutlarını 30 eylül 1960'da Daito Ku Gymnasium'da yaptılar. Baba şovda Yonetaro Tanaka'yı yendi. Aynı şovda Inoki koreli Kintaro Oki'ye kaybetti. Inoki'ye gizemli bir hava verilmek için Antonio ismi koyulmuştu. Inoki ve Baba sonraki aylarda birkaç kez güreşti ve Baba hiç maç kaybetmedi. Baba birkaç sene sonra main eventer olsun diye deneyim kazanması için Amerika'ya gönderildi.

Burada Torontolu shooter olarak bilinen Fred Atkins altında antremanlara başladı ve ülke içerisinde The Great Togo tarafından booklanmaya başlandı. Burada en büyük yerli Japon ve 136 kilo (aslında 117 idi) olarak tanıtıldı. Amerikan fanları 2. dünya savaşı segmentlerine ilgi duyduğu için ve heel olduğundan ötürü ilgi çekici bir güreşçi oldu. Baba hayatının bu noktasında azıcık güreşebilen çevik bir sporcuydu, ancak başarısını fiziğine borçlu oldu. Togo onu her bölgede main eventer yaptı ve güreşe ilgi duyulan dönemlerde en büyük drawlarından birisiydi. Büyük para kazanılırken görünüşe göre paranın büyük kısmını Togo kazanıyordu. O zamanki Freddie Blassie gibi Amerikalı güreşçiler soyunma odasında Baba'nın Togo'dan dayak yediğini görünce dehşete düştüler. Bunun neden dayak atmanın bir Japon saygı öğrenme geleneği olmasıydı. Baba en büyük arenalarda main event olurken günde 25 dolar kazanıyor ve her öğününü tek bir sandaviçle geçiriyordu. Bu yüzden Amerika kariyerinin bu noktasının çok mutlu geçmediği söyleniyordu. Bunlarla birlikte ilk senesinde Rikidozan'ı geride bırakarak geçirdi. Rikidozan kendisi gibi main eventer olmayı öğrenmek için amerikaya gitmişti ama Hawaii ve Güney Kaliforniya dışındaki yerlerde star olamamıştı. Ayrıca bu evrede hiçbir zaman kendisi kadar star olmayan Inoki için bir hep bir gölge oldu.

Giant Baba kuzeyde yapısından ötürü dikkat çeken bir güreşçi oldu ve Buddy Rogers ile heel vs. heel feudunda yer aldı. Genellikle Bruno Sammartino, Johnny Valentine, Bearcat Wright, Argentina Rocca ve Edouard Carpentier'a karşı top heel olarak çalıştı. Sammartino ilk yenilgisini 13 Kasım 1961'deki MSG şovunda Baba tarafından count out ile yenilerek aldı. Aynı şovun main eventinde Rogers vs. Rocca vardı ve şov 20.253 bilet satarken gişede o zamanlar için harika bir gelir olan of 62,000 dolar kazandırdı. The Destroyer ile olan feudu LA'deki Olympic Auditorium'da full gişe olarak satıldı.

Togo onu 1963'de her sene yapılan World League için Japonyaya gönderdi. 24 Mart 1963'de ilk dönüş maçında Killer Kowalski ile karşılaşıp 45 dakika sonunda berabere kaldı. Bu maçtan sonra Rikidozan çevresine halefini buldunuğu anlatmaya başladı. Kendisinin Amerika kariyerinin sonu 1964 şubat zamanı başladı. Ülkeyi terkedeceği için NWA kemeri için çıktığı maçta Lou Thezs'e temiz kaybetti. Daha sonra MSG'de WWWF kemeri için Bruno Sammartino'ya meydan okudu ve 14,996 biletin satıldığı şovda temiz kaybetti. Ayın sonunda WWA Dünya şampiyonluğu maçı için Blasie ile maça çıkıp kaybetti. Amerika tarihinde çok az güreşçi aynı anda 3 dünya şampiyonluğu kemerine meydan okumuştur. Bu noktada kendisi Amerikada büyük paralar kazanıyordu ama JWA kapanma tehlikesinde olduğu için onu geri istedi. JWA ona Amerika'da kazandığı paraları vadetmezdi ve bu yüzden Togo ondan kalmasını istedi. Kendisi Togo'yu dinlemedi ve iş ile alakalı ilişkisini kesti.

Baba kelimenin tam anlamıyla japon güreşini kurtardı. Rikidozan 8 Aralık 1963'de bir gece kulübünde bıçaklandı. Ülkenin kahramanın bıçaklanmasının soruşturulması profesyonel güreş içindeki mafya ağını ortaya çıkarmıştı. Güreş karanlık döneme girmişti ve arenalar şovları yapmayı reddediyordu. Baba 1960'ın ortalarında güreşi takip edenler tarafından daima Uluslararası Ağırsiklet Şampiyonu olarak hatırlanır. Skandlarla bağı olmayan, karizması olan ve 35 sene boyunca temiz bir itibara sahip oldu. Rikidozan'ın Lou Thezs'i yenerek kazandığı kemeri taşıyarak mesleğin itibarını temizledi. Baba 1966'da o zamanlar Sammartino, Blassie, Fritz Von Erich, Thesz, Bobo Brazil, Gene Kiniski, Kowalski, Don Leo Jonathan, The Destroyer, Dick the Bruiser, The Crusher, Wilbur Snyder ve pek çok yabancı efsaneyi yendi. Sonuna 1966 ile birlikte büyük arenalara geri dönmeye başlayarak başladığı noktaya getirdi. Giant Baba 14 Ağustos 1964'de NWA Dünya şampiyonu Kiniski'ye International kemeri vs. NWA Şampiyonluğu maçında meydan okudu ve maç 90 dakika sonunda berabere bitti. Bu Japonya tarihinin en uzun beraberliği olarak kabul edilir. Şovda 25,000 bilet satılırken Giant Baba'nın en iyi maçı olduğu söyleniyormuş ayrıca. 1967'nin başlarından Bruno Sammartino ile WWWF vs. International kemeri maçına çıktı ve 60 dakika sonunda berabere kalmıştı.

Bu zamanların en şaşırtıcı olayı 24 Ocak 1968'de Nitro vs. RAW versiyonun japon versiyonu ile başladı. Thesz'in başında olduğu bir rakip şirket özel bir şovda Thesz vs Danny Hodge maçını düzenledi. Top seviye yabancı güreşçlilerin karşılaşması o zamanlar nadir bir şeydi. Maç Thesz'in daha önce Frank Gotch ve Strangler Lewis'e ait olduğu söylenen kemeri için yapılıyordu. JWA buna Baba'nın kemerini Crusher'a karşı kemerini savunmasıyla karşılık verdi. Baba'nın maçı 48 reyting alırken aynı andaki Thesz'in maçı 26 reyting aldı. Bu Japonya tarihinin en çok güreş izlenen günü kabul edilir.

JWA'in ilk rakibi şirketin eski başkanı Toyonobori tarafından kurulan Tokyo Pro Wrestling olmuştur. Toyonobori şirketin parasını Hisashi Shinma'nın yardımıyla içkiyle, kadınlarla ve kumarla yiyordu. Ayrıca bu şirketin top starı yurtdışından dönen Inoki olmuştu. Şirket 12 ekim 1966'da debut yaptı ve ömrü 1 seneden kısa sürdü. Daha sonra Inoki JWA'ye geri döndü. 1967-1971 arasında Inoki ve Baba'nın takım olduğu dönem sayısız sellout yapılan şov ve reyting rekorları ile bilinen efsanevi bir dönemdi. Baba ve Inoki 1967'de International tag team kemerini Tarzan & Watts ikilisini yenerek almıştı. Daha sonra bu ikili Kiniski & Johnny Valentine, Fritz & Waldo Von Erich, Crusher & Bruiser, The Funks, Snyder & Hodge ve Sammartino & Ray Stevens gibi efsaneleri yenmeyi başardı.

Baba asla harika bir güreşçi olarak kabul edilmedi ama genelde şaşırtan birisiydi. Maçların standartı bugüne göre iyi kabul edilmiyordu ama bazı gecelerde olağanüstü bir güreşçi gibi gözükebiliyordu. Bunun en büyük örneği Dory Funk ile 30 temmuz 1970'da çıktığı maçtı. Maçın olduğu zamanlar hava sıcaktı ve şovun yapıldığı salonda klima yoktu. Bitiş double count out oldu ama 60 dakika sonunda berabere bitme ihtimali vardı. Ancak sıcak ringin derisini o kadar sıcak yapmıştı ki yüzeye dokunanın derisi yanabilirdi. Bunun üzerine iki güreşçi maçı double count out ile bitirdi ve maç Baba'nın kendisini kanıtlama maçıydı. Sonraki 25 senede Baba'nın motive olduğu maçlar genelde tarihin en iyilerinden birisi olan Tsuruta ile partner olduğu maçlardı. Tekli maçları genelde çok iyi değildi ama arada mucizeler yaratabiliyordu. Bu mucizeler 1995'e kadar devam etti. 1995'de Stan Hansen ile Budokan'da takım olduğu ve şirketin genç starları (Misawa & Kobashi) ile maça çıktı ve son defa main event oldu.



NTV kanalı Rikidozan'dan bu yana her hafta güreş yayınları yapan bir kanaldı. Kanal Giant Baba ile anlaşıp onu kanalın yıldızı yaparak yayınlara devam etti. Daha sonra NET (Daha sonra adı Asahi oldu) adındaki yeni kurulan bir kanal yeni güreş yayınları için JWA ve Inoki'nin yanına gitti. Sonuç olarak yayınlar cuma ve pazartesi iki farklı kanalda olmak üzere yayınlara devam ettiler. NTV'de Baba'nın tekli maçları yayınlanırken diğer kanalda Inoki'nin maçları yayınlanıyordu. İkili takım olduğu zaman maçlar dönüşümlü yayınlanıyordu. Inoki'nin maçları Baba'dan daha iyi olduğu için bu durum şirketin içerisinde kimin top star olduğu konusunda tartışmalara yol açtı. Bu arka alanda kaosa yol açtı. Şirketin sahipleri Junzo Hasegawa (Yoshinosato) ve Kokichi Endo, amerikan güreşini neredeyse hiç umursamıyordu ve yeni yabancı starlar yaratma konusunda geride kalıyorlardı. Buna karşılık Toyonobori ile aynı şeyleri düşünüyorlardı ve şirketin parası bitmeye başlıyordu.

Baba ve Inoki kendi şirketlerini kurmak istiyorlardı. Bu haber ofise ulaştığında Inoki kovuldu ve Baba bir top star olarak korundu. Inoki'nin hareketleri ofisten hiçbir zaman gizlenmemişti. Terry Funk kardeşi ile Inoki'nin yaptığı maçta screwjob olabileceği için ring kenarında maçı bekledi ve asla gerçekleşmedi. Bu arada Baba şirkette daha fazla dayanamadı ve kendi şirketi için harekete geçti. Sonuç olarak 1972'de Inoki şirketini kurmuştu ve yeni açılan şirkete Dory Funk kardeşiyle birlikte katıldı. NTV, JWA'e yaptığının aksine Baba ile haftalık 15.000 dolara sözleşme imzaladı ve yeni şirketin yayın haklarını aldı. AJPW ilk turunu Sammartino, Terry Funk, Blassie ve Dutch Savage gibi yabancı starlarla ilk turunu gerçekleştirdi. Terry ile 15 sene sürecek ve Dory ile 25 sene sürecek bir işbirliğine başlayan Baba bu bağlantıları sayesinde yabancı güreşçileri booklamaya başladı. Dory Sr'ın ölümünün ardından yabancı güreşçileri oğulları booklamaya devam etti. Oğulları ile işbirliği yapma konusunda Baba'ya tavsiyelerde bulunan isim Masio Koma oldu. Bu sıralarda Dallas bölgesini Fritz Von Erich işletiyordu ve o zamanlar Dallas bölgesi daha büyük para yapan bir yerdi. Fritz Von Erich başta masa altı olmak üzere ödemeleri almak için mücadele ediyordu. Muchnick ile görüşmek St. Louis'e gitti ve NJPW'nun amerikalı güreşçilerle olan bağlantısını engelledi.

Bu olaylar Baba ve Inoki arasındaki 20 yıldan uzun süren savaşı başlattı. İki taraf daha fazla düşman olamazdı. Baba sessizdi, içine kapanıktı ve güreş dünyasındaki en dürüst promoterlarından bir tanesi olarak kabul ediliyordu. Inoki onun tam tersiydi. Baba hiçbir zaman skandal yaşamadı ve politika için güçlü bir adam olduğu söylenirdi. Inoki skandallara karışırdı ve politikaya girmişti. Baba ise çok zengindi ve parasını saklardı. Inoki ise parasını israf ederdi. Hiçbir zaman ödemeler konusunda Baba hakkında şikayet duyamazdınız ve olaylar içinde her zaman haklı çıkardı. Anlaşmaları önceden yapardı ve herkes şartları bilirdi. Bunu Inoki için söyleyemezdiniz. Baba şirketi geleneksel olarak yönetirdi, Inoki ise gimmick yaratıp hile yaratmaya güvenirdi. Inoki son zamanlarda figür haline gelirken Baba tüm kontrolü elinde tutardı. İkisininde birbirini yenmiş gibi gözüktüğü dönemler vardı. Buna rağmen ikiside her zaman dönüş yapardı ve daha güçlü şekilde dönerlerdi. Inoki her zaman daha ünlü oldu ve Baba daha fazla saygı gördü. Baba eski stili seviyordu ve Inoki kendi stilini yarattı. Sonunda sektör eskisinden daha iyiye dönüştü.



Şahsen Baba'nın hayatında güreş dışında bilinen yoktu, sadece ölmeden 5 sene önce bırakmasına rağmen purosu bilinirdi. Hiçbir zaman sarhoş kalmazdı, içerken zevk almadığını söylerdi. 70'lerde bir kere gece yarısı gece kulübüne gitmişti. Las Vegas'da tatil yapmayı severdi ve güreşte olduğu gibi tekrarları severdi. Barbut masalarında aynı parayla kazanıp ya da kazanmadığını umursamadan saatlerce oynardı.

Amerikalılara ulaşmasına rağmen AJPW mutlak başarı yakalayamadı, sorunu heel amerikalılarla yüzleşecek babyface olmamasıydı. NJPW'nun her zaman daha derin bir kadrosu varken Baba'nın şovları tek yerli güreşçi olduğu için tek kişilik olurdu. Baba bu sorunu çözmek için face olarak Destroyer'ı tam zamanlı olarak şirkete getirdi. Daha sonra 1972 olimpiyatlarında yer alan Tomomi Tsuruta ile sözleşme imzaladı ve Tomami Dory Funk Jr'ın altında güreş eğitimi aldı. Daha sonra judo efsanesi Geesink ile kendi tag team partneri olması için sözleşme imzaladı. Geesink muazzam bir ulusal tanınırlığa sahipti çünkü judo 1964 senesinde Japonya tarafından olimpik bir spor olarak tanıtıldı. Olimpik heavyweightleri yenerek ilk altın madalyayı kazanan sporcu oldu. Geesink için uygulanan plan 10 sene sonra eski sumo şampiyonu Hiroshi Wajima içinde kullanıldı ama ikiside başarısız oldu. Kaybolmadan önce birkaç sene güreştiler. İki şirkette savaşırken, Inoki ve Baba Japon fanları kimin daha iyi olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyordu. Elinde International kemeri olan Baba daha sonra Pacific Wrestling Federation kemerini yarattı. Kemer şovlarda main event olacağı için anlamı olacak bir turnuva yapılmalıydı. Baba turnuvayı şubat 1972'de ayarladı ve kazandı. Turnuvada Sammartino, Terry Funk, Abdullah, Destroyer, Snyder, Jonathan, Brazil ve Pat O'Connor gibi efsaneler vardı. Muhtemelen katılan her güreşçinin HOF olduğu tek turnuvaydı. Inoki'nin popüleritesi artıyordu ve buna karşılık Baba NWA kemerini kendisi için 1 haftalığına satın aldı.

İki tarafta aynı şekilde iş yaparken ne zaman bir taraf harekete geçse diğer taraf misilleme yapıyordu. Inoki olimpik judocu Willem Ruska ile yaptığı maçla ününü artırırken AJPW'da Funk kardeşler ile Sheik & Butcher Japonya tarihinin ilk hardcore feudu başlamıştı. NJPW, NWA üyeliği istiyordu çünkü Inoki'nin NWF kemeri Baba'nın büyük şovlara getirdiği NWA Şampiyonları kadar değerli değildi. Hemen hemen her NWA toplantısında ana konu Japonya oluyordu. Baba'nın NJPW'nun gruba girmesine karşılık 3 tane müttefiki vardı; Eddie Graham, Vince McMahon Sr. ve Mike LeBelle. Sonunda 1976'daki toplantıda Graham başkan olarak NJPW'yu içeri kabul etmiş ve Inoki'nin GWF kemeri daha fazla Dünya şampiyonluğu olarak tanınmadı. Dünya şampiyonluğu olarak tanınmamaması McMahon Sr., Graham ve LeBelle'in güreşçilerini NJPW'ya göndermesine neden oldu. Politik olarak bu karar teoride NWA üyeliğine karşı bir durumdu ancak NJPW'nun arkasında büyük bir televizyon vardı. Sonuç olarak para NWA'in üzerine inşa ettiği kuralları para sayesinde aşmışlardı. Bu nedenle WWWF şampiyonu Sammartino, Baba'ya olan bağlılığı sebebiyle şampiyon olarak NJPW ile çalışmayı reddetti ve Vince Sr. ile anlaşmazlıklar yaşadı. Baba japonyada küçük arabalarda sıkışırken Sammartino ona kendi kullanmadığı eski Caddilac'larından bir tanesini verdi ve arabayı Japonyaya yollamak için 3 bin dolar ödedi. Baba ona bir sonraki turda ödemesini yaptı. Sonraki hafta Sammartino basına açıklama yaptı ve Baba batarsa onun için ücretsiz çalışıp işlerini yeniden inşa etmesine yardım edeceğini söyledi. Sammartino ilk emekli olduğu dönem AJPW'da maça çıktı ve Baba ile takım oldu.

NJPW'nun NWA üyeliği almasına rağmen NWA şampiyonları booklayan taraf AJPW oldu. Baba, Harley Race üzerine olan sadakatini kullanarak şovlara çıkmasını etkiledi. Baba 70'lerdeki en iyi maçlarını Race ile çıkarıyordu. Dusty Rhodes'un o zamanlar NWA'in en başında olmasının sebebi ona karşı olan old school tarafa rağmen Inoki ile yaptığı işbirliğiydi. Inoki ile çalışanlar ve Baba'ya karşı olanlar onu mümkün olduğunca korudular. Ric Flair NWA Şampiyonu olduğu dönemde siyasi güçler değişti ve NWA üyeliği NJPW ile önemli bir şey olmaktan çıktı. İki şirket 1979'da kısa süreliğine çalıştı ve birlikte Budokan Hall şovunu sattı. Inoki ve Baba 8 sene sonra takım oldu ve şovda Butcher & Tiger Jeet Singhile karşılaştı. Daha sonra iki tarafın ilişkisi bitti ve savaşa devam ettiler.

NJPW en büyük hamleyi AJPW'nun en büyük yabancı starı ve Baba'nın heel rakibi Butcher'a maaşının iki katını (8 bin dolar) verdi. Bu paralar o zamanlar duyulmamış şeylerdi ve Butcher daha sonra diğer şirkete geçti. Daha sonra aynısını AJPW yaptı ve Stan Hansen'e ömürlük sözleşme yapıp kadrosuna kattı. NJPW Baba'dan Dick Murdoch'u alırken AJPW karşı tarafın top heel ekibi Singh & Ueda'yı şirkete kattı. Hansen ile yapılan anlaşma Hawai'de gizli bir şekilde yapılırken Funks ve Baba bu anlaşma konusunda sessiz kaldılar. Bu olay o zamanların en çok ses getiren sıçraması oldu. Hansen Inoki'nin en büyük rakibi ve Hogan'ın partneri olarak turu bitirdikten 2 gün sonra AJPW'da debut yaptı. Bruiser Brody & Jimmy Snuka'nın Funks'ı yendiği maçtan sonra Brody'e saldırdı ve Baba'nın son tekli rakibi oldu. Brody'nin popüleritesini tepeye çıkardığı kısa dönem dışında ülkedeki top gajin Hansen oldu ve bu unvanı kariyerinin son 2-3 senesine kadar sürdürdü. NJPW japon vs. japon maçlarla, Hogan ve Tiger Mask gibi isimleri parlatarak arkasına momentumu alabiliyordu. Terry Funk'ın ilk emekliliği, Hansen ve Brody'nin draw gücü ile onları yakalıyordu. AJPW daha sonra daha büyük bir transfer yaptı ve bu büyük ses getirdi. 1984 senesinde NJPW içerisindeki Inoki'den hoşlanmayan Riki Choshu ve tayfasını kadrosuna katarak neredeyse NJPW'yu ölüme götürdü. Birkaç seneyi AJPW üstün götürdükten sonra Choshu ve ekibinin çoğunluğu NJPW'ya geri döndü. Choshu ve tayfası geri döndükten sonra AJPW atağa geçti. Eski güreşçisi Brody'i ve Inoki'nin prime'ını geçtiğini düşündüğü Butcher'ı kadrosuna kattı. 80'ler böyle geçti.

Baba'nın işleri 80'lerin sonuna doğru Tenryu'nun heel feudlarıyla güçleniyordu. Tenryu ve Choshu Revolution adında bir takım kurmuştu ve bu stable Choshu ayrılmadan önce popüler hale gelmişti. Tenryu Tsuruta ile olan feuduna Ashara, Hansen ve Kawada olmak üzere sayısız partner değiştirdi. Butcher ve Brody'nin dönüşü işlerin güçlenmesine yardımcı olmuştu. WWF'in NWA'e saldırmasıyla grup zayıflamış ve AJPW daha yalnız hale gelmişti. Jim Crockett Jr. ile olan ilişkileri Flair'in Japonya turunu iptal edilmesiyle gerildi ve AJPW/NWA arasındaki ilişkiyi bitiirme noktasına getirdi. Daha sonra 1 yıl önce NJPW'nun takım turnuvasından sonra şirketten ayrılan Brody'i getirdi. Hiç olmadığı kadar popüler olan Brody, Porto Riko turunda Jose Gonzalez tarafından bıçaklandı. Daha sonra AJPW, NWA ile anlaşma yaptı ve Tenryu & Road Warrios ekibi Dünya Trios şampiyonu yapılacaktı. The Road Warriors Baba ve JCP için ilgi çekiciydi. Ayrıca Tenryu şirketin top starıydı ve bu onu Amerikada büyük bir isim yapmak için bir şanstı. 15 Şubat 1989'da Cleveland'da Junkyard Dog & Dick Murdoch ve Michael Hayes'e karşı savunma yapacakları bir main event planlandı. NWA ve daha sonra bilinen adıyla WCW bu maçı değiştirdi. Maçtan önce Kevin Sullivan ve ekibi meydan okuyanların segmentte kapısını kapattı. Sonuçta maç iptal oldu. Bunun üzerine Baba ile NWA arasındaki son ipler koptu ve WCW ile NJPW işbirliğine başladı. Baba ise WWF ile çalışmaya başladı.



WWF ve AJPW daha sonra Tokyo Dome'de büyük bir şov düzenledi. Ayrıca NJPW yardımcı rol olarak şova katıldı. Şov öncesinde Baba ve Vince arasında bir ego savaşı yaşandı. Baba unvan maçı için Hogan'ı duyurmasına rağmen yerine habersiz şekilde Warrior'u koyulduğu için hakarete uğramış gibi hissetti. Aslında sorunlar daha fazlaydı. Şovda Baba ve Andre The Giant'ın takım olup Demolotion'ı ilk defa yenmesiyle taraflar asla çalışmama kararı aldı. Ayrıca maçlardan bir tanesi Tiger Mask olan Misawa ile Bret Hart arasındaki 15 dakikalık beraberlik maçıydı. Main event daha büyük bir olaydı. WWF, Warrior ve Hogan'ın korunmasını istiyordu. Warrior ile WWF güreşçisi Ted Dibiase ile güreştiği için bu konuda sorun yoktu. Hogan'a temiz pin olması planlanan ve Baba'nın en büyük starı olan Terry Gordy bunu reddetti. Çünkü japonyadan para kazanan isim O idi Hogan değil. Hansen Gordy'nin yerini aldı ve Hogan'a temiz pin olarak şovu kurtardı. Hansen temiz pin olmasına rağmen daha çok cheer aldı ve maçtan sonra olduğundan daha büyük bir yıldız haline geldi. Çünkü Japon fanlar Hansen'in daha sonra maça girdiğini ve amerikalıların egosunu tatmin etmek için temiz pin olduğunun farkındaydı.

20 senelik denemenin ardından sonunda NWA kemeri NJPW'da savunuldu ve Flair vs. Fujinami maçı Tokyo Dome'da yapıldı. Maçta meşhur Dusty Finish yapıldı ve bu Baba'nın reportuarında olmayan bir şeydi. (Maçı Fujinami kazandı ama NWA bunu kabul etmedi ve Flair şampiyon olarak WCW'ye döndü.)

Aynı dönemde şirketi öldürmesi beklenen ama aslında başka şeylere yol açan bir olay vardı. Tenryu, Hara, Great Kabuki ve bazı güreşçiler şirketten ayrıldılar. Hepsi milyoner Hachiro Tanaka'nın kurduğu yaşlı ve kaybetmeye mahkum SWS'e geçti. Bu Baba'yı yeni güreşçi yükseltmek konusunda muhafazakar olmasına rağmen Tsuruta'nın yerine Kawada, Kenta Kobashi, Akira Taue ve Tsuyoshi Kikuchi gibi güreşçileri yükseltmesine yol açtı. Bu şirketin bilet satışları konusunda en iyi dönemine girmesine neden oldu. Patlamadan önceki son hamle Tiger Mask olarak güreşen Misawa'nın maskeden kurtulması ve şirketin yüzü Tsuruta'yı en duygusal maçlardan bir tanesinde temiz olarak yenmesi oldu. Bu temiz pin dönemini başlattı ve her maç temiz bitmeye başladı. Bu şovdan sonra şirket yüzlerce sellout yaptı ve Misawa'nın Jumbo'yu yenmesiyle Budokan güreşin evi haline geldi. Ayrıca Baba'nın temiz maçlar felsefesinin uzun vadede en iyisi olduğunun anlaşmasına neden oldu. Budokan'daki selloutlar birkaç sene boyunca sürdü. Triple Crown maçları odak noktasıydı ve belkide tarihin en kaliteli maçları burada yapıldı. Misawa'nın büyük galibiyetinden sonra AJPW 250 Tokyo şovunda sellout yaptı ve Budokan'da 8 defa 1 milyon dolar çıtasını geçti. Budokan şovları yapıldığı zaman diğer şovun biletleri satışa çıkıyordu ve anında biletler tükeniyordu.

Tsuruta şirketin 1 numaralı adamıyken kariyerinin main eventer olarak en iyi senesi olan 1992'de hepatit hastalığına yakalandı. Buna rağmen Baba'nın Triple Crown kemeriyle yarattığı başarı durmadı. Triple Crown kemeri kısaca 3 kemerden oluşuyordu. Kemerlerden bir tanesi Rikidozan ve Thezs'in eskiden kullandığı kemerdi, diğeri 70'lerde kullanılmaya başlanan PWF kemeriydi ve son kemer ise Inoki'nin NET kanalında kullandığı United National kemeriydi. Yıllar boyunca Baba'nın şirketi dünyanın en büyük şovlarını satıyor, erkeklerin güreştiği en iyi TV şovlarını ve güreş maçlarını çıkartıyordu. Yıllar önce zirveye çıkmış olsada Baba nihayet Tokyo Dome'de şov yapmayı kabul etti. 58,000 kişinin şahid olduğu şovda insanlar Kawada'nın Misawa'yı ilk defa yenerek şampiyon olmasına şahid oldular. Ancak hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Formül yeni güreşçi eksikliği, stilin güreşçilere getirdiği fiziksel zorluklar yüzünden şirket son iki senedir acı çekti. Son dönemde Vader ile imzalanması şirkete hayat verdi ama bu geçici bir önlem.
Şimdi Baba'nın yokluğunda haftalık heveslerin yön verdiği hızla değişen güreş dünyasında soru şu oluyor: ''Sırada ne var.''

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Başlamak İsteyenler İçin | STARDOM Rehberi 2023

N-1 Victory B Bloğu Eşitlik Bozma ve Final Aşaması Değerlendirmesi

Her Karşılaştıklarında Farklı Keskinlik Sayesinde Büyüyen Rekabet(1. Bölüm)