Güreş Arenasında Şükran Günü
Yazar: Dave Meltzer
Tarih: 06.12.2010
"Uzun zaman önce... Çok çok uzak bir galakside... Eh, o kadar da uzak değil aslında...
'Starrcade 83, bir ömür boyu unutamayacağınız bir spor etkinliğine tanık olma şansını kaçırmayın. İlk kez bir 'Collar Match'te Rowdy Roddy Piper vs. Greg Valentine. 'A Flare for the Gold'da Ric Flair, dünya ağır sıklet şampiyonluğu için Harley Race ile karşılaşıyor. Ayrıca Jack & Jerry Brisco, Ricky Steamboat & Jay Youngblood ile dünya takım şampiyonluğu için mücadele edecek. Starrcade 83, Greensboro Coliseum, 'A Flare for the Gold', sakın kaçırmayın!'
Tony Schiavone: 'Sevenler, o gece 9 muhteşem maç izleyeceksiniz. Maniac Mark Lewin & Kevin Sullivan vs. Johnny Weaver & Scott McGhee, Paul Jones'lı The Assassins 1 & 2, Bugsy McGraw & Rufus R. Jones'a karşı. Bir diğer büyük takım maçında Dick Slater & Bob Orton Jr., Chief Wahoo McDaniel & Mark Youngblood ile çarpışacak. Ayrıca Abdullah the Butcher'ı Carlos Colon'a karşı göreceksiniz. TV şampiyonluğuna karşı maskenin riske edildiği maçta, Gary Hart'lı Kabuki, Charlie Brown from Outta Town ile yüzleşecek. Dünya takım şampiyonluğu için Jack & Jerry Brisco, Ricky Steamboat & Jay Youngblood ile karşılaşacak (şampiyonluk diskalifiye ile değişebilir ve özel hakem Angelo "King Kong" Mosca olacak). Görmek istediğiniz o 'Collar Match', Rowdy Roddy Piper vs. Greg Valentine. Ve kafesin içinde, diskalifiyesiz, dünya ağır sıklet şampiyonluğu için eski şampiyon Ric Flair, Harley Race ile kapışacak!'
Ric Flair: 'Tamam Harley, işte bu noktaya geldik, kardeşim. Sen ve ben, kafeste. İki adam içeri girecek: sen dünya şampiyonu olarak, ben de o kemeri isteyerek. Bu bölgedeki insanlar dünya şampiyonluğunun el değiştirdiğini hiç görmedi. Şükran Gecesi'nde görecekler. İnan buna, Whooo!'
Birçok insan, Şükran Gecesi'nin güreş dünyasının en büyük gecesi olduğunu düşündüğünde, akıllarına Starrcade 83 gelir. Birçok açıdan bu şov, modern profesyonel güreşin başlangıcı sayılır – ilk WrestleMania'dan tam 16 ay önce. Şov sadece Greensboro Coliseum'da canlı olarak değil, aynı zamanda Carolinas çevresindeki 17 farklı lokasyona ve Porto Riko'ya kapalı devre yayınla ulaştırıldı."*
Kapalı devre televizyonda profesyonel güreşin ilk çıkışı aslında 1971'de, Hollywood, CA'daki KCOP televizyonunun canlı Cumartesi gecesi güreş şovunda John Tolos'un Freddie Blassie'nin gözlerine Monsel's Powder (bir tür toz) fırlatmasından kısa süre sonra gerçekleşti. Ancak 1971-1972'deki bu dönemde, yalnızca Olympic Auditorium'un kapasitesinin yetmeyeceği büyük şovların şehirdeki iki veya üç sinema salonuna yayınlanmasıyla sınırlıydı.
1970'lerin ortalarında, Madison Square Garden'da Bruno Sammartino'nun ikinci saltanatı sırasında benzer bir kapalı devre uygulaması yapılmıştı. Garden önceden tükendiğinde, MSG kompleksinin bir parçası olan 4.000 kişilik "Felt Forum" adlı salonda fazla seyirciye yayın yapılıyordu.
1976'da Starrcade'tan çok daha büyük bir şov vardı: Muhammad Ali vs. Antonio Inoki maçı. Bu maç tüm Kuzey Amerika'da kapalı devre yayınlandı. Güreş promotörleri, boks izleyicisini (Ali'nin çekim gücüyle) ve güreş hayranlarını (Andre the Giant'ın boksör Chuck Wepner'la maçıyla) birleştirmek için ülke çapında yüzlerce salonda yayın organize etti. San Francisco, Los Angeles, Houston, Atlanta, Chicago ve New York'taki Shea Stadyumu gibi şehirlerde, yerel güreş yıldızlarının yer aldığı alt kart maçları canlı olarak gösterildi.
Ancak Northeast bölgesi dışında (ana çekim gücü, kırık boynundan dönüş yapan Sammartino'nun Stan Hansen'a karşı 32.000 hayran çekmesiydi, Ali-Inoki değil), şov finansal bir hayal kırıklığı oldu.
Starrcade ise farklıydı çünkü Ali yoktu, dolayısıyla ana akım ilgi de yoktu. Bu, bölgesel bir güreş şirketinin şimdiye kadar yaptığı en büyük etkinliği kapalı devre yayınla düzenlemesiydi. Hâlâ o bölgede düzenlenen en unutulmaz güreş şovu olarak kabul edilir.
Kapalı devre yayın inişli çıkışlıydı (promotörler kötü havayı suçladı), ancak Greensboro Coliseum'daki 15.447 biletli seyircinin yanı sıra 30.000 daha fazla hayran yayını izledi. Flair, hakem Gene Kiniski ile ikinci kez şampiyon olarak Race'i yendi. Flair-Race maçı, Carolinas güreş tarihinin en unutulmaz iki maçından biri sayılır. Diğeri ise sekiz ay önce aynı salonda yapılan Ricky Steamboat & Jay Youngblood vs. Sgt. Slaughter & Don Kernodle maçıydı.
İşte o maç, Starrcade'ın doğuşuna sebep oldu: Coliseum tükendi, 6.000 hayran kapıdan çevrildi (yıllar geçtikçe bu sayı abartıldı) ve bölgenin her yerinden gelen taraftarlar yüzünden şehrin en meşhur trafik karmaşalarından biri yaşandı. Bu izdiham ve binlerce hayranın geri çevrilmesi, ilk Starrcade fikrini doğurdu. Artık hayranlar şehre gelmek yerine, "bir ömürde bir kez" diye tanıtılan şovu kendi arenalarında izleyebilecekti.
Her büyük maçın bir hikayesi vardı, ancak kilit nokta Flair'ın 70'lerde bölgenin en büyük yıldızı haline gelmesiydi. 17 Eylül 1981'de, Kansas City'de Dusty Rhodes'u yenerek NWA dünya ağırsiklet şampiyonluğunu kazanan ilk Carolinas temelli güreşçi oldu. Ancak 10 Haziran 1983'te St. Louis'de Harley Race kemeri geri aldı.
Kemer için Race'i kimin yeneceği konusunda siyasi çekişmeler yaşandı. Flair ve David Von Erich arasında kalan bu mücadelenin favorisi açıkça Flair'dı. Aylar süren senaryolarla Race, Temmuz'da bölgeye gelip Flair'a karşı büyük şehirlerde kemerini korudu. Tartışmalı sonuçların ardından, "Artık Flair'a karşı kemerimi savunmayacağım" diyerek meydan okudu. Hatta Flair'ı sakatlayıp güreşten uzaklaştıran kişiye 25.000$ ödül vaat etti!
Dick Slater ve Bob Orton Jr., Flair'a "stuff piledriver" yaparak onu sakatladılar. Flair, boyunlukla yaptığı veda konuşmasıyla (kariyerinin en unutulmaz promolarından birini yaptı), ardından beyzbol sopasıyla Slater ve Orton Jr.'ın peşine düştü. Bölgedeki intikam maçlarında ikisini de yendi. Sonunda Race, diskalfiyesiz, kafes maçında son bir şans vermeyi kabul etti.
Starrcade'ın İlginç Detayları:
Starrcade'ı Gölgeleyen Daha Büyük Bir Hikaye:
Vince McMahon Jr., NWA'nın 1983 kongresinde babası Vince Sr. ve Jim Barnett ile istifa etti. WWF'nin ulusal yayılımının startıydı bu! Stratejileri, yerel bölgelerin en büyük yıldızlarını transfer edip, TV slotlarını satın alarak, yerel yıldızlar + ulusal yıldızlar formülüyle ilerlemekti. Her yerde işe yaramadı (Flair gibi sadık güreşçiler vardı), ama plan buydu.
McMahon Jr., Şükran Günü öncesi Race'le gizlice görüştü. "Gerçek dünya şampiyonluğunu WWF'ye getir, Hogan'a karşı birleşme maçında kemeri bırakırsın" diyerek büyük bir teklif yaptı. Çünkü Hulk Hogan yeni imzalanmıştı ve yakında şampiyon yapılacaktı!
Race, hem Kansas City'de zarar eden bölgesel bir federasyonun hem de yeni bir düşüşe geçen güçlü St. Louis organizasyonunun ortağıydı. McMahon'ın teklifini, sahip olduğu şirketlere, ortaklarına ve yıllardır kendisine güvenen insanlara olan bağlılığı nedeniyle reddetti.
Race, McMahon'la tuvalette yaptıkları gizli görüşmede ona "Aynaya bak" dediğini iddia etti. McMahon bunun nereye varacağını anlamamıştı, ancak Race şöyle devam etti: "Her sabah uyandığımda yaptığım ilk şey aynaya bakmaktır. Eğer bu anlaşmayı imzalarsam, hayatımın geri kalanında o yansımaya saygı duyamayacağım."
İlginç Bir Anlatı:
Race'in anlattığı bir versiyona göre (ancak son yıllarda sorulduğunda konuyu değiştiriyor, WWE'nin yayınladığı belgeselde de bu olaya atıf var):
1980'lerde Şükran Günü dendiğinde akla güreşin en görkemli şovları gelirdi. O yılların ruhunu en iyi yansıtan 1983-1987 döneminde, Amerika'nın dört bir yanındaki dev arenlar tıklım tıklım dolardı. Greensboro'dan Atlanta'ya uzanan Starrcade efsaneleri, Dallas'taki Reunion Arena'da düzenlenen Star Wars şovları, St. Paul Civic Center'da AWA'nun unutulmaz maçları, Louisiana Superdome'da Mid South Wrestling'in tarihi karşılaşmaları ve Survivor Series'in ilk yılları, bu özel günün adeta bir gelenek haline gelmesini sağlamıştı. O dönemin promotörleri, ailelerin Şükran Günü'nde öğleden sonra bir araya geldikten sonra akşam eğlence arayışına girdiklerini çok iyi biliyordu. Sinema sektörünün yılın en yoğun haftasonunu yaşadığı bu dönemde, güreş şovları da benzer bir çekim gücüne sahipti. Perşembe akşamından Pazar akşamına kadar süren bu uzun tatil haftasonu, 25-30 Aralık dönemiyle birlikte güreş endüstrisinin en kazançlı zaman dilimleri arasındaydı.
Ne var ki bu gelenek artık tarihe karıştı. Modern güreş hayranlarının çoğu, Şükran Günü'nde veya Noel'de büyük güreş şovları izleme alışkanlığını kaybetti. Eski nesil için tatil günleriyle özdeşleşen o coşkulu güreş atmosferi, yerini dijital çağın farklı eğlence anlayışına bıraktı. Bugünün genç hayranları, Starrcade'ın Greensboro Coliseum'da yarattığı o elektrikli havayı veya Survivor Series'in ilk yıllarındaki heyecanı ancak arşiv kayıtlarından görebiliyor. Bu unutulan geleneğin ardında yatan gerçek ise şu: 1980'lerin promotörleri, izleyicilerin tatil psikolojisini mükemmel şekilde okumuş ve ona göre bir eğlence kültürü inşa etmişti. Oysa günümüzde güreş, artık sezonluk değil yıl boyu süren bir eğlence formatına dönüştü. Belki de bu yüzden, özel günlerin büyüsünü kaybetti.
Bu geleneğin tam olarak nasıl başladığını bilmek zor, ancak güreşin uzun yıllar boyunca bir parçası olmadığı kesin. 1950'lerde Şükran Günü, büyük şovlar için genellikle kaçınılan bir tarihti çünkü o gün seyirci çekmek zor sanılıyordu. Ancak Greensboro hariç, 1970'lere kadar Şükran Günü'nün güreş için ideal bir tarih olduğuna dair pek kanıt yoktu. Sacramento gibi bazı şehirlerde perşembe gecesi düzenlenen normal şovlar ortalamanın üzerinde bir ilgi görse de, asıl geleneği Jim Crockett Sr.'ın Greensboro'da (ve daha sonra Norfolk'ta) başlattığı söylenebilir. Crockett, 1960'ların sonlarına doğru bu tarihi yılın en büyük şovu için bir gelenek haline getirmeyi başardı.
Kayıtlara geçen ilk büyük Şükran Günü güreş etkinliği, 26 Kasım 1959'da Indianapolis State Fairgrounds Coliseum'da düzenlendi. Barnett'in organize ettiği bu şovda, Roy ve Ray Shire (Ray Stevens), NWA dünya takım şampiyonluklarını Dick the Bruiser ve Yukon Eric'e karşı savundu. 13.000 seyirciyle tükenen biletler, o dönemde Shire Kardeşler'in ne kadar popüler olduğunu gösteriyordu. Ancak bu şov, Şükran Günü'nün özel bir güreş gecesi olarak benimsenmesini sağlayacak bir dönüm noktası olmadı. Çünkü Shire Kardeşler, zaten o beş haftalık süreçte Bruiser ve farklı partnerlerine karşı üç kez benzer kalabalıklara çıkmıştı.
Şükran Günü güreş geleneğinin en uzun süre devam ettiği iki şehir, sonraki iki yıl içinde ortaya çıktı. Minneapolis-St. Paul, 1960'dan 1987'ye kadar (AWA'nın artık seyirci çekemediği yıllara kadar) bu geleneği sürdürdü. Tek istisna, 1972'de promotörlüğün Şükran Günü haftasonunun cumartesi gecesine şov koymasıydı.
Az bilinen bir detay ise Greensboro Coliseum'da düzenlenen ilk profesyonel güreş etkinliğinin 23 Kasım 1961'de, Şükran Günü gecesinde yapılmış olmasıdır. 1987'ye kadar her Şükran Günü'nde bu arenada güreş şovları düzenlendi. Minneapolis'te Şükran Günü şovları normal bir şovdan farksızken, Greensboro, ülkedeki en köklü Şükran Günü güreş geleneğine sahip şehir olarak öne çıktı. Burada güreş, tıpkı hindi ve balkabağı turtası gibi tatilin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
1984 yılında yerel bir gazetede çıkan haberde şu ifadeler yer alıyordu:
"Greensboro'da Şükran Günü, binlerce insanın önünde dev adamların küçük bir ringde birbirlerini fırlattığı görsel bir şölene dönüştü. Güreş, bu şehirde çeyrek asırdan fazla süredir Şükran Günü'nün ayrılmaz bir parçası."
O dönemin gazete haberleri, Greensboro Coliseum'un güreş tarihindeki en başarılı arenalardan biri olacağını veya Şükran Glesi gecesi şov fikrinin önemini pek vurgulamıyordu. Bunun yerine, 23 Kasım 1961'deki ilk şovun ana maçına odaklanıyorlardı:
"Kansas City'nin yarı Kızılderili, sert ve güçlü güreşçisi Big Bob Orton (Randy Orton'ın büyükbabası), dünyaca ünlü Argentina Rocca'ya karşı şampiyonluk mücadelesi verecek. Bu iki dev, bir ay önce New York'taki Madison Square Garden'da karşılaşmıştı (aslında o maç Rocca & Miguel Perez vs. Orton & Buddy Rogers takım maçıydı) ve şimdi Coliseum'un ilk güreş etkinliğinde yeniden buluşacaklar. Beklenti, salonun tıklım tıklım dolacağı yönünde."
Greensboro Coliseum, 1986'ya kadar her Şükran Günü gecesi canlı güreşe ev sahipliği yaptı ve bölge tarihinin en kalabalık seyirci rekorlarını kırdı. Ric Flair bile, 1987'de Starrcade'ın Greensboro'dan Chicago'ya taşınmasını, Carolinas bölgesinin çöküşündeki kilit an olarak gösterir. Bu biraz basitleştirilmiş bir analiz olsa da, Starrcade'ın şehirden alınması hayranlar arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı. O dönemde herkes bunun kötü bir hamle olduğunu düşünüyordu. Geriye dönük baktığımızda, bu karar yine de kötüydü ama tarihi değiştirecek kadar etkili değildi.
1987 Şükran Günü, güreş endüstrisinin en kritik dönüm noktalarından biriydi ve Jim Crockett Promotions'ın çöküşünde büyük rol oynadı. Aslında bu son kaçınılmazdı çünkü Jim Crockett Jr.'ın, Vince McMahon'la rekabet edecek ne yeterli parası, ne gelir kaynakları, ne de New York'un avantajları vardı. Crockett, yeni pazarlara daha sonra girdi, yıldız yaratmakta daha az başarılıydı, prodüksiyona daha az bütçe ayırabiliyordu ve en önemlisi, New York merkezli değildi.
Crockett, şirketinin ilk PPV etkinliği olan beşinci Starrcade'ı ("Chitown Heat") 26 Kasım 1987'de Chicago'daki UIC Pavilion'da düzenleyeceğini açıkladı. Bu hamle, şirketinin sadece Carolinas bölgesinde güçlü olan bir "güneyli güreş promosyonu" olduğu algısını kırmak içindi. Ofisleri Charlotte'tan Dallas'a taşımak, Starrcade'ı Greensboro & Atlanta'dan (önceki iki yıl maçların yarısının her iki şehirde dönüşümlü yapıldığı kapalı devre şovlardı) Chicago'ya kaydırmak da bu stratejinin parçasıydı.
O gece asıl büyük hikaye, Crockett'in Starrcade'ı Greensboro'dan alarak babasının 26 yıl önce başlattığı Şükran Geleniğini sonlandırması değildi. Asıl patlama, Vince McMahon'ın aynı gece Cleveland'dan Survivor Series'i PPV'de yayınlayarak Crockett'in başarılı bir çıkış yapmasını engelleme hamlesiydi. O dönemde PPV şovları nadirdi ve çoğu sistemde tek kanal bulunduğundan aynı anda iki PPV yayını yapılamıyordu. McMahon, WrestleMania III'ün 5 milyon erişilebilir evden 400.000'den fazla satış yapan dev başarısıyla PPV'de kanıtlanmış bir güçtü. Crockett ise bu alanda yeniydi.
Gücün kime ait olduğunu bilen Crockett, şovunu öğleden sonraya alma gibi kritik bir hataya imza attı. Bu hamle, Şükran Günü'nün işe yaramasını sağlayan temel mantığı çökertti: Ailelerin öğleden sonra bir arada olduğu saatler canlı şovlar için uygun değildi. Chicago'da o güne ait bir güreş geleneği olmaması ve aile zamanına denk gelen bir matine şovu, rezalet bir seyirci tablosu riski taşıyordu. Ancak UIC Pavilion'un sadece 9.000 kişilik kapasitesi ve biletlerin iki hafta önceden tükenmesi bu endişeleri boşa çıkardı.
Kablo şirketleri, az sayıda PPV içeriği bulunduğundan "Starrcade matine + Survivor Series akşam" paketini coşkuyla karşıladı. Ancak McMahon, bu durumun rakibine de fayda sağlayacağını fark ederek "Ya biz ya onlar" ultimatomunu verdi. "Starrcade yayınlayan şirketler 1988 WrestleMania'sını alamaz" diyerek tüm kozlarını masaya koydu. Sisteme meydan okuyan sadece beş şirket oldu:
İlginç olan, bu beş şirketin ertesi yıl WrestleMania IV'ü yayınlamasına izin verilmesiydi. McMahon'ın blöfü, kısa vadede Starrcade'ı büyük ölçüde etkisizleştirse de uzun vadede kendi otoritesini pekiştiren bir hamle oldu
Crockett en iyi yeteneklerini yüksek maaşlı sözleşmelerle kadrosuna katmış ve özel uçaklarla onları şovlara, tatillere ve şov sonrası Las Vegas’ta partilere taşımak da dahil olmak üzere büyük harcamalar yapmıştı. Yılda dört PPV (ücretli yayın) etkinliği yaparak büyüyen bir PPV evreninden her şovdan milyonlarca dolar gelir elde etmeyi umuyordu. Starrcade'den beklenen PPV gelirini elde edememek, onu sözleşme ödemelerinde geride bıraktı ve ciddi bir mali krize soktu. Gerçekte, McMahon’un hamlesi Crockett’a 2 milyon dolara, hatta belki biraz daha fazlasına mal oldu. Sonunda 1988’in başlarında 5 milyon dolar zarara ulaşmadan önce bu 2 milyon dolar ona biraz nefes alma şansı ve umut verebilirdi. Bu parayı yaratabilme ve yılda dört benzer şovdan daha büyük rakamlar elde etme umudu, o zararı kara çevirmek için bir umut ışığı olabilirdi. Ancak McMahon, ilk ve ikinci PPV etkinliğini yayınlatmamak için sistemlere baskı yaparak onları sabote ettiğinden, Crockett üçüncü PPV’sini tüm kablo sistemlerine ulaştırmak için kablolu yayın devi Turner Broadcasting’e başvurmak zorunda kaldı. Fakat bu süreçte Turner, ortak haline geldi ve PPV gelirinin büyük bir kısmını almaya başladı. Ancak gün beklendiği gibi geçse bile, Crockett McMahon’un daha büyük PPV şovları düzenleme ve canlı şovlara daha fazla seyirci çekme gücüyle rekabet edecek finansal imkana sahip olamayacaktı.
Sektördeki rekabet dengesi açısından şanslı bir durum ise, Turner Broadcasting’in güreşi TBS kanalının en popüler programlarından biri olarak görmesi ve kanalın 1976’da Atlanta’daki yerel bir UHF kanalından büyük bir uydu kanalına dönüşmesinden bu yana zaman zaman en çok izlenen program olmasıydı. Kasım 1988’de Turner Broadcasting, Jim Crockett Promotions’ın çoğunluk hissesini 9 milyon dolara satın aldı ve bu, daha sonra World Championship Wrestling (WCW) olarak bilinen şirketi yarattı. Aile üyelerinden özellikle David Crockett, işin döngüsel olduğunu ve yeniden yükseleceğini düşünerek satışa karşıydı; fakat Jim Crockett Jr., kayıpların babalarının yıllarca biriktirdiği annelerinin emeklilik hesabını tehdit ettiğini düşündüğü için satışın gerekli olduğunu savundu. Bu, riske atamayacakları bir şeydi. Turner, zamanla Crockett Jr.'ın kalan hisselerini de satın aldı. Crockett Jr. şirketi sattığında onu yönetmeye devam edeceğini düşünüyordu, ancak bu gerçekleşmedi.
Vince McMahon’un Crockett’ı PPV’den uzak tutarak rekabeti ortadan kaldırma hamlesi geri tepti. Artık rakip bir operasyon, rekabet etmek için fazla harcama yapan Charlotte merkezli bir aile tarafından değil, McMahon’dan çok daha derin cepleri olan büyük bir medya kuruluşu tarafından yürütülüyordu. Bu durum, McMahon’un on yıl sonra hayatı için savaşmak zorunda kalmasına neden oldu. Ancak, tüm bu avantajlara rağmen şirketin sürekli kötü yönetimi nihayetinde WCW’nin sonunu getirdi. Geriye dönüp bakıldığında görüldü ki, yeni şirket Crockett’ın sektöre dair sahip olduğu anlayışa sahip değildi ve TBS’te yayınlanan güreş, 1997'den 1999’un ilk çeyreğine kadar olan dönem hariç, hiçbir zaman Crockett markasının sağladığı popülerlik seviyesine ulaşamadı.
Birçok kişinin hatırlamadığı bir gerçek, 1987 Şükran Günü’nde Greensboro Coliseum’da öğleden sonra yapılan bir şovda beş unutulabilir maçın yer aldığıdır. Main event Ivan Koloff vs. Mighty Wilbur’du; ayrıca yaşlanmış Hiro Matsuda, Kevin Sullivan ile karşılaştı ve bir kadınlar Battle Royal maçı vardı. Zayıf maçlar ve öğle saatinde yapılması nedeniyle sadece 6.000 kişi katıldı. Ertesi yıl, Starrcade Noel’den sonraki güne taşındı ve Şükran Günü hafta sonunun cumartesi günü Greensboro’da güreş yapıldı. Böylece Atlanta’daki Omni, kendi geleneksel Şükran Günü gecesi şovunu düzenleyebildi. Minneapolis’teki gelenek 1960 yılında St. Paul Auditorium’da yapılan dört maçlık bir şovla başladı. Açılış maçında Bob Rasmussen, genç Pretty Boy Larry Hennig ile berabere kaldı. Judy Glover & Annette Palmer, Lorraine Johnson (Nickla “Baby Doll” Roberts’ın annesi ve Penny Banner ile birlikte dönemin en iyi kadın güreşçilerinden biri olarak görülüyordu) & Ella St. John’u yendi. Amatör güreşin büyük ismi Joe Scarpello, yarı finalde Aldo Bogni’yi mağlup etti. AWA şampiyonu Verne Gagne ise Gene Kiniski’yi yenerek unvanını korudu. Şovu 10.661 kişi izledi. Bu şov, Şükran Günü’nün güreş için harika bir gece olabileceğinin ilk örneklerinden biri olabilir; zira o yıl Twin Cities bölgesinde bu kadar büyük bir kalabalık çeken başka bir güreş şovu olmamıştı.
Aynı gece Cleveland’da da büyük bir şov düzenlendi; Public Auditorium’da 10.105 kişi, favori güreşçi Lord Athol Layton’ın Duke Keomuka ile mücadelesini ve kötü karakterlerin kapıştığı Sato Keomuka (Kinji Shibuya) ile Fritz Von Erich’in maçını izledi. Bu dikkat çekici çünkü yıllar sonra Dallas’taki büyük ofis birkaç parçaya ayrıldığında ve Corpus Christi artık perşembe günü düzenli şov yapılan şehir olmaktan çıktığında, Von Erich Şükran Günü’nde düzenli olarak şovlar yapmaya başladı. 1960’lar boyunca Gagne ve Jim Crockett Sr., Şükran Günü’nü güreş için önemli bir gün olarak benimseyen tek promotörler gibi görünüyordu. Bu durum hemen istikrarlı hale gelmedi. 60’lar ve 70’lerde birçok organizasyon şov düzenlese de, bunlar genellikle şirketin ana arenasında değil, haftalık perşembe şovu düzenlenen Jacksonville, Amarillo, Bakersfield, Corpus Christi, Kansas City, Indianapolis ve Sacramento gibi şehirlerde yapılıyordu.
Kalabalıklar genellikle her zamankinden fazlaydı; bu tarihlerde düzenlenen şovlar,, genellikle o şehirlerde yılın en büyük şovları oluyordu. Ancak büyük şovlar düzenleme fikri hâlâ büyük ölçüde Minneapolis ve Greensboro ile sınırlıydı. Minneapolis, 1960’larda bazı büyük maçlara ev sahipliği yaptı. 1962’de “Crusher’ların Savaşı” yaşandı: The Crusher (Reggie Lisowski) ile Krusher Kowalski (Bert Smith – üniversitede Gagne ve Leo Nomellini ile Minnesota Üniversitesi’nde futbol oynamıştı) karşı karşıya geldi. Maçın kaybedeni bir daha “Crusher” adını kullanamayacaktı. Lisowski kazandı. Kowalski, AWA kariyerinin geri kalanında “Stan Kowalski, the Big K” adıyla güreşti, ancak 1970’lerde en az bir kez San Francisco’daki Cow Palace’ta yine “Krusher Kowalski” ismini kullandı.
1963’te Crusher, Gagne’i yenerek AWA unvanını kazandı. O gece 5.594 ücretli seyirci vardı ve ayrıca 1.300 çocuk ücretsiz içeri alındı. 1965’te neredeyse tam kapasite olan 8.116 kişilik seyirci önünde Vachon, Crusher’ı diskalifiye ile yenerek unvanını korudu. 1966’da Battle Royal düzenlendi ve Killer Kowalski kazandı. 1967, Twin Cities bölgesinin tüm zamanlarının en unutulmaz isimlerinden biri olan Indianapolis’li menajer Bobby Heenan’ın bölgedeki ilk çıkışıyla dikkat çekiciydi. Heenan, main event'e Harley Race’i yönetti; Race, Gagne’e karşı kaybetti. Şovda ayrıca Cowboy Bill Watts & Rock Rogowski (sonradan Ole Anderson olarak ün kazandı – her ikisi de sonrasında promotör ve Şükran Günü’nü yılın en önemli gecelerinden biri olarak benimseyen booker’lar oldular), Mitsu Arakawa & Dr. Moto’yu (sonradan Tor Kamata olarak bilinecekti) yendi. Ayrıca Victor the Wrestling Bear, Dr. X’i (Dick “Destroyer” Beyer) diskalifiye ile mağlup etti.
1970’lerdeki şovlar genellikle ortalama 5.000 ila 6.000 seyirci çekti. 1977’ye kadar Şükran Günü gecesi tekrar bir kapalı gişe yaşanmadı. Bu da özel bir şovdu: The Crusher, uzun süredir açılış maçlarında boy gösteren George “Scrap Iron” Gadaski ile takım oldu ve Super Destroyer (Don “Spoiler” Jardine) & menajer Lord Alfred Hayes’i yendiler. Hayes, o dönemlerde Gadaski’yi taciz ediyordu.
Twin Cities bölgesinde Şükran Günü'nün gerçek ihtişamlı günleri, Hulk Hogan dönemiyle, 1981 yılında başladı. O yıl, 17.000 seyirci St. Paul Civic Center’a gelerek Hogan ile Jesse Ventura arasında yapılan bir bilek güreşi maçını ve Nick Bockwinkel’in Sheik Adnan Al’a karşı AWA unvan savunmasını izledi. 1983 şovunda 13.163 kişi yer aldı; Bockwinkel, Ray Stevens’ın hakemlik yaptığı AWA unvan maçında Vachon’u diskalifiye ile yendi. 1984’te, Road Warriors’ın Blackwell & Boom Boom Bundy (King Kong Bundy) ile karşılaşması ve Martel’in Billy Robinson ile maçı 16.000 kişiyi çekti.
Twin Cities’teki Şükran Günü geleneğinin zirvesi 1985 yılıydı; o yıl AWA ve WWE kafa kafaya rekabet etti. AWA, Road Warriors vs. Freebirds maçı ve bir Battle Royal ile St. Paul Civic Center’da 14.300 kişi çekti. Aynı gece WWF, Hogan’ın Mr. T tarafından, Savage’ın ise sadece o gece için Heenan tarafından yönetildiği maçta Minneapolis’teki Met Center’a 15.000 kişi çekti. Ancak bir yıl önce iki şov toplam neredeyse 30.000 kişi çekerken, 1986’ya gelindiğinde AWA tamamen çökmüştü; Şükran Günü’nde bile sadece 4.000 kişiye oynadılar. Son Şükran Günü etkinliği 1987’de Minneapolis Auditorium’da 1.800 kişi önünde yapıldı. Bu şovun ana etkinliği Curt Hennig’in AWA unvanını Greg Gagne’e karşı savunmasıydı. Maçın sonunda Larry Hennig müdahale etmeye çalıştı, ancak 61 yaşındaki Verne Gagne, olası bir geri dönüş maçı için zemin hazırlamak amacıyla ringi temizledi, ardından Curt’u bir tomar bozuk parayla bayıltarak görünüşte Greg’in şampiyonluğu kazanmasını sağladı. Ancak Starrcade ‘85’ten sonra olduğu gibi, birkaç gün sonra televizyonu açan taraftarlar dış müdahale nedeniyle unvan değişikliğinin geçersiz sayıldığını öğrendi. 1987 yılında Minneapolis'te yaşayan bir güreş hayranıysanız, o gün kapalı devre yayında Starrcade’i izleyebilir, PPV üzerinden Survivor Series’i seyredebilir ya da yerel AWA maçlarına gidebilirdiniz; ancak o zamanlar çoğu hayran için AWA artık üçüncü plandaydı. 1989’da WWE, Survivor Series’in bir gece öncesi yaptığı Hogan vs. Mr. Perfect Curt Hennig maçıyla geleneği canlandırmaya çalıştı, ama sadece 3.700 kişi çekebildi.
Greensboro’nun Şükran Günü geleneği devam etti; Jim Crockett Sr., geleneksel şov için dünya şampiyonunu Greensboro’ya getirme çabası gösterirdi. Lou Thesz, 1963’te Swede Hanson’a ve 1965’te Pat O’Connor’a karşı unvanını burada savundu. Gene Kiniski, 1966’da Missouri Mauler’a ve 1967’de Johnny Weaver’a karşı savunma yaptı. Coliseum, 1967’deki genişletilmesine kadar 8.600 kişilikti, 1972’ye kadar ise 9.000 kişilikti. 1960’lardaki Şükran Günü şovları genellikle kapasiteye yakın seyirci çekerdi. 1968 yılında dünya şampiyonu getirilemedi, bunun yerine boks efsanesi Joe Louis, Weaver & George Becker ile Lars & Gene Anderson arasında yapılan maça özel hakem olarak getirildi ve bu karşılaşma neredeyse kapalı gişe oynandı. Ertesi yıl, Weaver & Becker’in J.C. Dykes tarafından yönetilen The Infernos’a karşı Atlantic Coast takım şampiyonluğu için yaptığı maç da neredeyse tam kapasite izleyici çekti.
1970’lerde Greensboro ve Norfolk, her ikisi de büyük Şükran Günü şovlarıyla gelenek haline geldiler. 1970 yılında dünya şampiyonu Dory Funk Jr., Jerry Brisco ile yaptığı ve bir saat süren berabere biten maçta sadece 5.968 kişiyi çekti. Funk Jr., o zamana kadar 18 aydan uzun süredir şampiyon olmasına rağmen Greensboro’daki ilk maçına çıkıyordu. 1971’de Weaver, Bobby Kay (ünlü Cormier güreşçi ailesinden) ve Argentina Apollo’nun Missouri Mauler, Brute Bernard ve Art Nelson’a karşı kafes maçında yer aldığı bir karşılaşmada, hakem olarak yine Joe Louis getirildi ve bu maç 9.000 kişilik tam kapasiteye ulaştı. Aynı gece Funk Jr., Norfolk Arena’da Jerry Brisco’ya karşı güreşti.
1972’de Coliseum’un kapasitesi 13.000 kişiye çıkarıldıktan sonra, Jack & Jerry Brisco’nun Dory Funk Jr. & Dory Funk Sr.’yi üçte iki galibiyetle yendiği maç, bölge tarihinin seyirci rekorunu kırdı. Bu aynı zamanda şehrin o ana kadarki en büyük kapalı spor etkinliği ve güreş tarihinin de en büyük kalabalığıydı. O dönemde şehirde sadece 150.000 kişi yaşıyordu ve 9.500 bilet maç günü satılmıştı. 1973 yılında şov,, o yıl 64 yaşında hayatını kaybeden Jim Crockett Sr.’in anısına düzenlendi. Oğlu Crockett’ler, dönemin en efsanevi maçlarından birini getirerek Jack Brisco’nun NWA şampiyonluğunu Dory Funk Jr.’a karşı savunduğu karşılaşmayı düzenledi; maçta Lou Thesz özel hakemlik yaptı ve 8.000 kişi katıldı. Yarı finalde Jerry Brisco, Eastern States unvanını Terry Funk’a karşı savundu.
1974’te Jack Brisco, Wahoo McDaniel’a karşı diskalifiye ile unvanını korudu; Brisco bu maçta kötü karakter (heel) rolünü üstlendi. Louis, eski takım arkadaşları Rip Hawk ile Swede Hanson’ın kafes maçına hakemlik yapmak üzere tekrar getirildi. Seyirci sayısı 1972 kadar olmasa da gişe geliri neredeyse birebir aynıydı ve 50.000 doların üzerindeydi. 1975’te Brisco, McDaniel’a karşı diskalifiye olmayan bir maçta unvanını korurken, U.S. şampiyonu Terry Funk, unvanını Paul Jones’a kaybetti. Bu şov 12.102 kişi çekti. Aynı gece rakip federasyon IWA, Winston-Salem’da Mil Mascaras ile Bulldog Brower’ı karşı karşıya getirdi. Mid-Atlantic bölgesi, aynı gece Norfolk Scope Arena’da da Andre the Giant ile Superstar Billy Graham arasında bir bilek güreşi maçı ve Andre, Ken Patera & Rufus Jones’un Graham, Ole & Gene Anderson’a karşı takım maçı düzenledi.
1976 yılında Greensboro’da, Andre, Haystacks Calhoun, McDaniel, Blackjack Mulligan, Dusty Rhodes, Missouri Mauler, Ric Flair, Superstar Graham, Chris Taylor, Patera, Greg Valentine, Dino Bravo, Angelo Mosca ve Jerry Blackwell’in yer aldığı iki ringli 24 kişilik bir Battle Royal düzenlendi. Maçı McDaniel, Mulligan’ı tuşlayarak kazandı; 11.063 kişi katıldı. Norfolk’ta ise Terry Funk, dünya şampiyonluğunu Paul Jones’a karşı savundu. 1977’de Greensboro’da yine iki ringli Battle Royal düzenlendi; bu sefer kazanan Mulligan oldu. Andre yine yer aldı ve ayrıca Valentine ile McDaniel arasında bir maç vardı. Dünya şampiyonu Harley Race, Norfolk’ta Ricky Steamboat’a karşı unvanını savundu.
1978’de Flair ile Mulligan arasında yapılan kafes maçı bölge seyirci rekorunu kırarak 13.447 kişiye ulaştı. Aynı gece Race, Norfolk’ta Paul Jones’a karşı dünya şampiyonluğunu savundu. Bazı şovlar daha yüksek seyirci çekse de, Greensboro’da, Starrcade şovları hariç, Flair ile Mulligan’ın takımlarını bozduktan sonra yaptıkları bu rövanş kafes maçı, hâlâ Şükran Günü maçları arasında en çok hatırlanan olarak kabul edilir.
Günümüzde Ric Flair, Carolinas bölgesinde spor konuşmalarına katıldığında, hayranlar genellikle 1986 sonrası olaylardan pek bahsetmez. Hâlâ en çok sorulan konu, Flair-Mulligan rekabetidir.
1979’da, Andre’nin Battle Royal’ı kazanması, Jimmy Snuka’nın Tim “Mr. Wrestling” Woods’a karşı ABD Şampiyonluğu için yaptığı maç ve Mulligan ile John Studd arasındaki sokak dövüşü, 11.387 seyirci çekti. Aynı gece Norfolk’ta, Ric Flair ile Buddy Rogers’ın karşılaştığı maç ile Steamboat & Youngblood’ın Paul Jones & Baron Von Raschke’ye karşı takım maçı ise 10.000 kişilik bir kalabalığı topladı.
1980’de, iki ana maçtan oluşan bir organizasyon düzenlendi. Bunlardan biri kafes maçında Snuka & Ray Stevens’ın Paul Jones & Masked Superstar’a yenildiği karşılaşmaydı. Bu maçta şampiyonluklar Masked Superstar’ın maskesine karşıydı ve ayrıca Snuka & Stevens yenilirse seyircilere 1.000 dolar dağıtmak zorundaydılar. Diğer ana maç ise Ric Flair ile Greg Valentine arasında ABD Şampiyonluğu için yapılan bir kafes maçıydı. şov 12.000 kişi çekti.
1981’de, Flair artık dünya şampiyonu olarak Ole Anderson’ı kafes maçında yendi ve bu karşılaşma 15.136 kişiyle tüm zamanların rekoru kırılarak kapalı gişe gerçekleşti. 1984’teki ikinci Starrcade, “1 Milyon Dolar Meydan Okuması” etrafında inşa edildi. Jim Crockett Jr., bankaya gidip 1 milyon dolar çektiği görüntülerle tanıtım yaptı; fikir, Flair ile Dusty Rhodes arasındaki dünya şampiyonluğu maçını kazananın bu parayı alacağıydı. Babasının daha önce Joe Louis ile yaptığı tanıtımları örnek alan Crockett, bu sefer Joe Frazier’ı özel hakem olarak getirdi. Şov önceden satılan 15.821 biletle kapalı gişe oynandı ve ayrıca bölgede kapalı devre yayınla 26.000 kişi tarafından izlendi. Maç, Frazier’ın Dusty Rhodes’un kanaması nedeniyle maçı durdurmasıyla sona erdi. Bu, Rhodes ile Frazier arasında bir maça zemin hazırlamak içindi ama bu karşılaşma hiçbir zaman gerçekleşmedi.
1985’te işler daha da büyüdü. Crockett Jr., Vince McMahon’dan TBS yayın saatini gerçekten 1 milyon dolar ödeyerek satın aldı (Flair’ın kazandığı “1 milyon dolar”dan farklı olarak bu gerçek bir ödemeydi). Atlanta’daki Omni Arena, o zamana kadar kendi Şükran Günü geleneğine sahipti. Bu nedenle 1985’teki şov “Starrcade ‘85: The Gathering” adıyla, yarısı Greensboro’da, diğer yarısı Atlanta’da olmak üzere iki şehirde gerçekleştirildi. Bu, ilk kez ulusal çapta tanıtımı yapılan bir Şükran Günü etkinliği oldu; ilk iki Starrcade yalnızca bölgesel düzeyde duyurulmuştu.
Main event'e Rhodes, Flair’ı tuşlayarak görünüşte unvanı kazanmış gibi göründü ve seyirciler salonu gerçekten bir unvan değişimi yaşandığını düşünerek terk etti. Ancak o cumartesi televizyon yayınında, dış müdahale nedeniyle Flair’ın yenilmediği ve doğru sonucun diskalifiye ile Flair’ın kemeri koruması olması gerektiği açıklandı. Bu gelişme, tüm ABD genelinde kazançlı rövanş maçlarının yapılmasına yol açtı. Bu şov aynı zamanda Magnum T.A. ile Tully Blanchard arasındaki “I Quit” maçına da ev sahipliği yaptı. Bu maç, güreş tarihinin en ünlü “Pes Et” maçlarından biri olarak kabul edilir ve yakın zamanda Wrestling Observer’ın çevrimiçi anketinde tüm zamanların en iyi Şükran Günü maçı olarak seçilmiştir.
Greensboro’da Şükran Günü geleneği sona ermiş olsa da, Şükran Günü hafta sonu boyunca şovlar yapılmaya devam etti. Ancak 1990 yılına gelindiğinde, başrolde Ron Simmons’ın Ric Flair’ı bir kafes maçında tuşladığı bir şovda (başlangıçta Doom ile Flair & Arn Anderson arasında kafes içinde takım şampiyonluğu maçı planlanmıştı), seyirci sayısı sadece 700’e kadar düşmüştü. Atlanta’daki Şükran Günü geleneği Omni Arena’da 1975’e kadar uzanıyordu. Şehirde işlerin kötü gittiği dönemlerde bile, Şükran Günü şovları neredeyse her zaman yüksek seyirci çekiyordu. O dönemde Atlanta’da Şükran Günü, güneş battığında şehir merkezinde Noel ışıklarının yakılmasıyla kutlanırdı ve bu etkinliğe yüzbinlerce kişi katılırdı. İnsanlar zaten dışarıda olduğu için, Barnett o gece yılın en dolu kadrolu şovunu düzenlerdi. Yıllar boyunca Şükran Günü’nde geleneksel bir takım turnuvası yapılırdı ve genellikle bir tartışma sonucu takım kemerleri boşa çıkardı.
Diğer şehirlerin aksine, Atlanta’daki şovlar genellikle tek bir büyük ana maç etrafında dönmezdi. Atlanta’daki şovlar,, tıpkı ileriki Starrcade’lerde olduğu gibi, baştan sona dolu bir kartla tanınırdı.
1976’da Ole & Gene Anderson, Mr. Wrestling I & II’yi yenerek NWA takım şampiyonluklarını korudu. Ayrıca The Sheik, Mighty Igor’u sayı ile mağlup etti ve Thunderbolt Patterson, Georgia şampiyonu Dick Slater’ı sayı ile yendi. Şov 11.300 kişi çekti.
1977’de Tony Atlas, Abdullah the Butcher’ı yendi. Ernie Ladd & Thunderbolt Patterson, The Sheik & Pak Song’u; Dick Slater & Mr. Wrestling II ise Stan Hansen & Ole Anderson’ı mağlup etti. Seyirci sayısı 11.000’di. 1978’de düzenlenen ilk geleneksel Şükran Günü takım turnuvası kapalı gişe 16.500 kişiyle oynandı. 1979’daki ikinci takım turnuvası ise 12.000 kişi çekti. Bu şovda Tommy Rich, Bobby Heenan’ı “şehirden giden kaybeder” maçında yendi. Bir “ışıklar kapalı” maçında seyirci favorileri Ole Anderson & Thunderbolt Patterson, Ernie Ladd & gizemli partneri (Anderson’ın eski partneri Ivan Koloff) ikilisini yendi. Mr. Wrestling II ile sahte Mr. Wrestling II arasında bir maç da vardı. Turnuva finalinde Austin Idol & Superstar, Brisco kardeşleri yendi. Turnuva ayrıca Hansen & McDaniel, Atlas & Ray Candy, Ox Baker & Killer Khan ve Rhodes & Wrestling II gibi takımları da içeriyordu.
1980 yılında, Harley Race’in Tony Atlas ile yaptığı ve sonuçsuz biten maçın yanı sıra, Terry Gordy & Buddy Roberts’tan oluşan Freebirds takımının Robert Fuller & Plowboy Frazier’ı yenerek turnuvayı kazanmasıyla 16.000’in üzerinde seyirciyle bir kez daha kapalı gişe oynandı. Turnuvaya katılan diğer takımlar arasında Afa & Sika, Ole & Gene Anderson, Austin Idol & Kevin Sullivan, Jack & Jerry Brisco ve Terry Taylor & Steve Keirn vardı. O dönem için sıra dışı olan bir “kadın hakları” maçı da öne çıkarıldı: Kadınlar dünya takım şampiyonları Joyce Grable & Judy Martin, turnuvada yer almak istediklerini açıkladılar. Babyface takım Steve Olsonoski & Jerry Roberts (Jacques Rougeau Jr.) ile inandırıcı ve dikkat çekici bir maç yaptılar. Erkek güreşçiler temkinliydi, saldırmadılar, tokatlandılar ama hızlıca toparlanıp maçı kazandılar.
1981’de kadro kalitesi ciddi anlamda düştü ve şov 10.000 kişiye karşı yapıldı. Bob & Brad Armstrong, Mr. Saito & Mr. Fuji’yi yendi, Superstar ise Tommy Rich’i bir Texas ölüm maçında mağlup ederek National şampiyonu oldu. Turnuva birçok önemli takımın gelmemesiyle zayıf kaldı. Bu gelmeyenler arasında efsanevi takımlar Ole & Gene Anderson, Jack & Jerry Brisco ve Pat Patterson (asıl partneri Ray Stevens yerine Scott Irwin ile takım oldu) vardı.
1982’de işler daha da kötüleşti, kadro iyice zayıflamıştı. Moondogs, Tommy & Johnny Rich’i yenerek turnuvayı kazandı. 1983’te ise 12.000 kişilik bir seyirci, Butch Reed & Pez Whatley’nin, oldukça ilginç bir takım olan Randy Savage & Magnum T.A.’yı yenerek turnuvayı kazanmasına tanıklık etti. Şovun ana maçında, uzun süreli rakipler Tommy Rich & Buzz Sawyer, turnuva dışı bir maçta Road Warriors’ı yendi.
Gelenek 1984’te devam etti, ancak bu noktada Vince McMahon, Georgia Championship Wrestling’i satın almıştı. Bu satın almayla birlikte Şükran Günü için önceden planlanmış şovun hakkını da almış oldu. Ole Anderson rakip bir organizasyon kurarak, Şükran Günü’nden önceki Pazar günü Omni’de bir turnuva düzenledi. Finalde Bill & Scott Irwin, Brad Armstrong & Jacques Rougeau’yu mağlup etti. Kadro, önceki yıllara kıyasla çok zayıftı. Sadece Road Warriors ve Jerry Lawler & Jimmy Valiant öne çıkan takımlardı. WWE, Şükran Günü’nde bir Battle Royal (kazanan Paul Orndorff) ve Sgt. Slaughter vs. Nikolai Volkoff maçıyla şov yaptı, ancak 80’lerde WWE markası Atlanta’da pek ilgi görmüyordu. Şehir merkezinde kalabalık olmasına rağmen sadece 4.800 kişi bu şova geldi.
Omni’de Şükran Günü gecesi yapılan şovların “büyük olay” olarak kabul edilme geleneği 1986’da sona erdi. 1987’de Omni’de hiç şov yapılmadı. Ancak Crockett 1988’de geleneği geri getirdi ve 8.000 kişilik bir seyirciyle Sting & Lex Luger ile Road Warriors arasında sonuçsuz biten bir maç, ayrıca Rhodes & Bam Bam Bigelow’un Flair & Barry Windham’ı DQ ile mağlup ettiği maç yapıldı. 1989’da Flair, Great Muta’yı DQ ile yendi ve 7.500 kişi izledi. 1990’da 6.500 kişi önünde Sting, Sid Vicious’ı yendi; Doom (Butch Reed & Ron Simmons), Flair & Arn Anderson’ı bir eleme maçında mağlup etti ve Steiners, Nasty Boys’u kafes maçında yendi. 1991’de Flair WWF’e geçtikten sonra izleyici sayısı 3.800’e düştü. Şovda Luger, WCW unvanı için Rick Steiner ile karşılaştı, ayrıca Steamboat & Dustin Rhodes ile Arn Anderson & Bobby Eaton arasında takım şampiyonluğu için 45 dakikalık bir berabere maç vardı. Son Şükran Günü şovu 1992’de yapıldı ve 5.715 kişiye oynandı. Bu şovda Simmons, Sting, Van Hammer & Dustin Rhodes, Windham, Rick Rude, Vader & Cactus Jack’e karşı bir kafes maçında galip geldi.
[MEDIA=youtube]3oVJI0L766U[/MEDIA]
Dallas’taki Şükran Günü geleneği aslında oldukça kısa sürdü ama unutulmazdı. Dallas, başlangıçta Sportatorium’da Şükran Günü şovları düzenliyordu, ancak 1983’te Reunion Arena’ya taşındı. Kerry Von Erich ile Michael Hayes arasında “kaybeden şehri terk eder” kafes maçı için 18.500 kişilik kapalı gişe bir kalabalık toplandı. Canlı izlediğim en gergin maçlardan biriydi; kısa sürdü ama mükemmel bir bitişi vardı. Buddy Roberts kafesin tepesindeydi, Fritz Von Erich kafesi salladı ve Roberts kendini vurdu, ardından Fritz kafesin kapısını Hayes’in kafasına çarptı. Bu, Freebirds & Von Erichs çekişmesini başlatan açıda (Terry Gordy, Von Erich Flair ile dünya şampiyonluğu maçındayken kafesin kapısını onun kafasına çarpmıştı) yapılanların intikamıydı. Hayes daha sonra Ocak ayı sonunda geri döndü. Hikâyeye göre Freebirds, Von Erichs’i Atlanta’da yenerek dünya altı kişilik takım şampiyonu olmuştu (gerçekte böyle bir maç yapılmadı). Teksas’ta rövanş maçı alabilmek için Von Erichs, Hayes’in geri dönmesine izin verdi. Dallas’ta işleri zorlaştıran şey, dünya şampiyonunun her zaman Carolinas bölgesinde olmasıydı. Bu da, üst düzeyde dünya şampiyonluğu maçı olmadan büyük şovlar düzenlemek zorunda kalınması anlamına geliyordu.
1984 yılında, Chris Adams’ın Kevin Von Erich’i yendiği ve Terry Gordy’nin hakemliğini Kerry Von Erich’in yaptığı ölüm maçında Killer Khan’ı mağlup ettiği şovda 15.325 kişilik seyirci toplandı. 1985’te, Gino Hernandez & Chris Adams’ın Kevin & Kerry Von Erich kardeşleri kafes maçında yenerek Amerikan takım şampiyonluklarını kazandığı şova 12.000 kişiye oynandı. 1986’da ise seyirci sayısı 6.000’e düştü; 57 yaşındaki Fritz Von Erich, Abdullah the Butcher’ı diskalifiye ile mağlup etti. 1987’de 7.000 kişinin izlediği son büyük Şükran Günü etkinliğinde Kerry Von Erich, Al Perez’i mağlup etti.
New Orleans, 1970’lerin başlarında St. Bernard’s Civic Center’da Şükran Günü şovları düzenliyordu, ama bu şovlar pek önemli sayılmazdı. Ancak Bill Watts, Superdome’u açtığında bu gelenek ciddiye binmeye başladı. Watts, Georgia bölgesinin kısmi sahibiydi ve Atlanta’daki bu tarihin önemini iyi biliyordu; ayrıca 60’larda Gagne için çalışmış ve Minneapolis’teki bazı Şükran Günü şovlarında yer almıştı. Şükran Günü, Watts için zordu çünkü üç ayda bir düzenlenen Superdome şovları hem yerel kadroyu hem de ülke genelinden en büyük yıldızları içeriyordu. Fakat Şükran Günü döneminde, Starrcade ve World Class şovları nedeniyle, ayrıca All Japan ve New Japan’ın da o dönemde takım turnuvaları düzenlemesiyle, dışarıdan büyük yıldızları getirmek zorlaşıyordu.
1982’deki şov 15.000 kişi topladı; Stagger Lee (maskeli haliyle Junkyard Dog), DiBiase’yi yenerek Kuzey Amerika şampiyonu oldu. 1983’te şov hiç yapılmadı; Dallas ve Greensboro’da çok fazla büyük yıldız yer aldığından bir hafta erken düzenlendi. Bu şov 8.000 kişi çekti: JYD, Butch Reed’i yendi; Rhodes ile Volkoff’un maçı sonuçsuz bitti; Road Warriors, Wrestling II & Magnum T.A.’yı yendi ve David Von Erich, Kimala’yı sayı dışı bırakarak kazandı. 1984 şovu 14.000 kişi çekti; Rock & Roll Express, Midnight Express’i iskele maçında yendi; Magnum T.A., Ernie Ladd’i diskalifiye ile mağlup etti. 1985’te, Starrcade’in kapalı devre yayını için yaklaşık 10.000 kişi geldi. Televizyonda bunun kapalı devre yayın olacağı defalarca belirtilmiş olsa da, birçok izleyici arenaya geldiğinde tüm yıldızları canlı göreceğini sandı ve büyük tepki verdi.
1986’daki son şov ise 13.000 kişi çekti; bu rakam, bilet fiyatlarının düşürülmesi sayesinde elde edildi çünkü şirket, izleyici çekmekte zorlanıyordu. 1987’nin başlarında, yerel petrol endüstrisinin çökmesi ve başarısız bir ulusal genişleme girişimi nedeniyle ağır borç altına giren organizasyon, Jim Crockett Promotions’a satıldı.
İlk Superdome’daki Şükran Günü şovu 1980 yılında yapıldı ve 18.000 kişi geldi. Bu şovda Ladd, Orndorff’u ışıklar kapalı maçta yendi; Grappler, North American unvanını koruyarak Killer Karl Kox’u mağlup etti; Junkyard Dog & Bill Watts, Ladd & Leroy Brown’u yendi; Dusty Rhodes, Ivan Koloff’u yendi. İki kafes maçının aynı anda yapıldığı bu şova, Steve Williams & Michael Hayes ve Terry Taylor & Buddy Roberts maçları vardı. Kafes maçı en hızlı bitiren güreşçi, partnerinin maçına katılarak durumu handicap (2’ye 1) maça çevirme hakkı kazandı. Şükran Günü geleneğinin en bilinen versiyonu ise 1987’de Şükran Günü gecesi başlayan ve 23 yıl sonra hâlâ devam eden Survivor Series’ti. Şov başlangıçta 10 kişilik elemeli takım maçları üzerine kurulmuştu ve ilk şov, Cleveland yakınlarındaki Richfield Coliseum’da 21.000 kişilik kapalı gişe yaptı. Main event'e Andre the Giant, One Man Gang, Butch Reed, Rick Rude ve King Kong Bundy; Hulk Hogan, Paul Orndorff, Don Muraco, Ken Patera ve Bam Bam Bigelow’u yendi.
1988’de, Cleveland’daki katılım 13.500’e düştü. Ana maçta Hogan, Randy Savage, Hercules, Koko B. Ware ve Hillbilly Jim; DiBiase, Big Boss Man, Akeem (One Man Gang), Red Rooster (Terry Taylor) ve Haku’ya karşı kazandı. Seyirci sayısındaki bu büyük düşüş nedeniyle sonraki yıl şov Cleveland dışına taşındı. 1989’da Chicago’da yapılan şov 15.294 kişi çekti. Hogan, Jake Roberts ve Demolition; DiBiase, Zeus, Warlord ve Barbarian’ı yendi. 1990’daki şov 13.000 biletli izleyici çekti (kapasitenin 2.000 altında) ve 216.000 dolar hasılat yaptı. Main event'e Hogan, Ultimate Warrior ve Tito Santana, DiBiase, Rick Martel, Warlord, Hercules ve Paul Roma’yı 5’e 1’lik skorla sadece 9 dakika 8 saniyede mağlup etti. Bu ana maç hayal kırıklığı yarattı ve bu format son kez kullanıldı. Şov, dönemin standartlarına göre düşük sayılan PPV satışları yaptı. Bu da, Şükran Günü’nün insanların dışarı çıkıp canlı şov ya da sinema izlemesi için uygun olduğu, ancak evde kalıp televizyon izlemesi için iyi bir zaman olmadığı fikrini doğurdu. 1991’de Survivor Series, Şükran Günü gecesinden önceki geceye (Çarşamba) taşındı, ama bu daha da kötü sonuç verdi. Daha sonra Kasım ortasına alındı ve artık Şükran Günü haftasından uzak bir Pazar günü yapılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder